Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Çözme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Bu ipoteği çözmek sizin elinizde! Bir tek siz çözebilirsiniz onu!" - N. Eray
- Çözme becerisi bulunmak
"çözebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hızlı, etkin, yerinde doğru kararları verebilmek, vatandaşın problemlerinin çözebilmek adına ziyaretlerin önemli olduğunu vurgulayan Kurum, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde ilk 100 günlük eylemlerimizi tamamladık.
Barbaros Yalçın, özel diyetli çocukların sesini duyurmak, toplumu bilinçlendirmek ve sorunlarını çözebilmek adına bir araya geldiklerini söyledi.
Kooperatiflerin kurulmasındaki temel amaç birlikte hareket edebilme birlikte üretim yapabilme ve en önemlisi tarımsal üretimde fiyat konusunda yaşadığımız sıkıntıları bir nebze olsun çözebilmek.
Esnafların yabancılarla iletişim sorununu en basit şekilde çözebilmek için küçük bir sözlük yaptık.
Ziyaretimizin amacı çalışanlarımız ve üyelerimizin sorunlarını taleplerini, çözebilmek adına İşletme müdürümüz ve arkadaşlarımızla çözümü noktasında bazı toplantı gerçekleştirdik.
Her daim vatandaşın yanında ve en ufak sorunu bile çözebilmek için bütün imkanlarını kullanan Başkan, sadece rutin belediye hizmetleri de yapmıyor.