Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak
- Düğmeyi iliğinden açmak
"Yalnız göğsünün düğmelerini çöz." - P. Safa
- Saçı açmak
- Bulmaca, sorun vb.nin bilinmeyen, gizli noktasını bulup
açıklamak, sonuca bağlamak
"Kır saçlı postacı bulmacayı çözmüştü." - H. Taner
-
kimya Bir maddeyi çözücüyle çözündürmek, onun
çözeltisini yapmak
-
matematik Bir problemde aranan sonucu, belli ögeler
yardımıyla ortaya çıkarmak, halletmek
- Çözgü ipini tezgâha yerleştirmek
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
(matematik)
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Yanıp bozulmak (yemek hk.).
Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
Çözlgenle karıştırarak, bir özdeği çözeltiye sokmak.
"çözmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Alesta Yatch Otel’de yapılan toplantıda konuşan Başaran Ulusoy, sektörle ilgili konuları görüşüp genel başkan olarak sıkıntıları bürokrasi ve devlet yetkilileriyle çözmek için yıllardır mücadele ettiğini söyledi.
Akif İnan’ın mücadele azminden kendisine pay çıkararak aday olduğunu ifade eden Akdağ, tüm üyelerin hak ve menfaatini koruyan tüm sağlık camiasına değer veren bir anlayış geliştirmek, üyelerin sorun ve sıkıntılarını çözmek, kuruş hesabı yapan değil, kuruş hesabı yapan sendikal yönetim için, ben yaptım oldu bir anlaş yerine istişareyi önemseyen ve geliştiren bir yönetim oluşturmak için aday olduğunu söyledi.
Trafik çilesini çözmek ve araçları ayrıntılı arayabilmek için Atatürk Havalimanı’nın giriş kısmına bugün teknisyenler araçların geçeceği büyüklükte X-Ray cihazı kurmaya başladı.
Araç yığılmasını çözmek ve araçları ayrıntılı arayabilmek için Atatürk Havalimanı girişinde araçların geçeceği büyüklükte X-Ray cihazı kurulmaya başlandı.
Daha önce olduğu gibi TBMM Genel Kurul, Komisyon ve Asamble çalışmaları dışındaki tüm vaktimizi Ordu’da geçirerek hemşehrilerimizin sorunlarını çözmek için çalışacağız” diye konuştu.
Türk antrenörlerinin zekası, para bulmak, takım içindeki sorunları çözmek, olabilecek transferleri ayarlamak takım içindeki entropi ortadan kaldırmak, çünkü yurt dışındaki scout sistemi bizde yok, takım mühendisliğini yapmak ve kendi oyun felsefesini, sistemini bir an önce antrenmanlarla takımına kabul ettirmek ve sonucunda sahaya çıkıp başarıyı elde etmekle yükümlü.
Burada bir ihmal, vaka veya başıboşluk varsa orada da sorunları çözmek bizim görevimizdir.
Avni Tolunay Mahallesi'nde de mülkiyet problemi olduğuna değinen Kurum, Milli Emlak ve kadastro arasındaki anlaşmazlığı çözmek suretiyle burada 5 bin hak sahibinin 2B'den yararlanabilmesinin önünü açacaklarını bildirdi.
Çok kısa bir süre önce Dutluk Dere mevkiindeki taşkın sorununu çözmek üzere orada bir çalışma başlatmıştık.
Kocaeli Roman Kadınlar Derneği Başkanı Emine Dömek ise toplumda erken evlilik problemi olduğunu, bu problemi çözmek için çeşitli çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
Cinayeti çözmek için kayıplar listesinde bulunanları araştıran polis, yakılan kadının işitme engelli Emine Girginer olduğunu saptadı.
Gülsan Sanayi Sitesi sorununu hep birlikte çözmek için mücadele veriyoruz.
Tarafların aralarındaki husumeti çözmek için Harda Köprü denilen mevkide bir araya geldikleri öğrenildi.
Sorunları kaba kuvvetle çözmek olarak ifade ettiği şiddetin acizlik, zayıflık ve karaktersizlik göstergesi olduğunu vurgulayan Emniyet Müdürü, toplumda şiddetin azlığının medeniyet ölçüsü olduğunu söyledi.
Yani büyük bir sorun olan problemi bugün çözmek için bir irade ortaya kolduk.