Güncel Türkçe Sözlük
çürümek
-
nsz Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle,
kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak
"Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta" - B. R. Eyuboğlu
- Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek
"Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı." - T. Buğra
- Vurulma veya sıkışma yüzünden vücutta lekeler
oluşmak
- Yıpranmak, çökmek
"Hepsinin başında iş olmazsa ahlakça çürür insan." - K. Korcan
- Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak
"çürümek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Gencin cesedi çürümek üzereyken bulundu Gencin aile üyelerinden alınan bilgilerde ceset üzerinde darp izlerinin olduğu ve özellikle göğüs bölgesinde çok sayıda bıçak yarası izine rastlandığı bildirildi.
Eserlerin asıldığı alanlar tahta kaplama ve bu tahtalar çürümek üzere.
Bölgede iki gün boyunca arazi taraması yapan polis, dere yatağında Bilgiç'in çürümek üzere olan cesedine ulaştı.