Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Belli bir okulu veya öğrenim kademesini bitirmiş
olan, mezun
"Okulun 1930 yılı çıkışlıları toplandı."
"çıkışlı" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bu araçlardan Hollanda çıkışlı ev bitkisi taşıdığı beyan edilen transit bir tır, Gümrük Muhafaza ekiplerince detaylı olarak aranmak üzere hangara götürüldü.
Bu araçlardan Hollanda çıkışlı, ev bitkisi taşıdığı beyan edilen transit tır, detaylı olarak aranmak üzere hangara götürüldü.
Unutulmaması gereken önemli nokta ise, resimler, biçimsel açıdan hangi türe girerlerse girsinler doğa çıkışlı oldukları gerçeğinin değişmeyecek olmasıdır.
O kadar inişli çıkışlı duygular yaşıyor ki insan bir tane daha Emre Belözoğlu'nun gelmesi iyi mi yoksa gelmemesi mi lazım açıkçası ben de karar veremiyorum.
Kariyerinde ilk kez Süper Lig'de çalışan Bayram Bektaş ise Göztepe'de inişli çıkışlı bir sezon geçirdi.
Son birkaç yıla baktığımızda turizm sektörümüz çok inişli çıkışlı zor bir dönemden geçti.
Bizim de onlar gibi nağmeli, iniş ve çıkışlı, makamlı bir müziğimiz var.
Berlin çıkışlı ReDi School Of Integration mültecilere kod yazmayı öğretiyor.
Böylece, söz konusu dönemde, Türkiye'de düzenlenen tüm seferlerin yaklaşık yüzde 44'ünün İstanbul çıkışlı ve varışlı icra edildiği belirlendi.
Türk Hava Yolları'nın İstanbul çıkışlı ve varışlı tüm kıtalar arası gece seferlerinde yolcular bu servisten faydalanabilecek.
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, Türkiye piyasalarının yaz aylarında başlayan büyük çıkışlı finansal hareketi geride bıraktığını söyledi.