Güncel Türkçe Sözlük
-
-e Çıkma ihtimali veya imkânı bulunmak
"Artık silahım var, cephanem var, ava çıkabilirim." - A. N. Asya
- Çıkmaya gücü yetmek
"çıkabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Dışarı çıkabilmek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için 11 yıldır 3 tekerlekli engelli aracı kullanan Karaman, oturma odasının önüne park ettiği aracına kolay binebilmek için evinin penceresini tercih ediyor.
Oğlunun yolunu gözleyen bir annenin acıyla başa çıkabilmek için neler yapabileceğini güçlü bir anlatımla ortaya koyan oyunun yönetmenliği ise Barış Eren üstleniyor.
Şu an en büyük hayalim tek başıma sağlıklı bir şekilde dışarı çıkabilmek ve denize karşı bir bardak çay içebilmek.
Bizlerde bu emanete layıkıyla sahip çıkabilmek adına daima yanlarında olacağız.
Bizler de bu emanete layıkıyla sahip çıkabilmek adına daima yanlarında olacağız.
Gruptan çıkmak teme amaç ama bununla beraber ilk sırada çıkabilmek önemli bir avantaj sağlıyor.
Ama biz ne kadar zor olursa olsun bu süreçten karlı çıkabilmek için, sizlerin haklarını korumak ve çoğaltabilmek için mücadele ediyoruz.
Hedefim ilk önce daha iyi bir sporcu olup, Avrupa takımlarında oynayabilmek, oradaki sporcuların seviyesine çıkabilmek.