Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
çıplak
  • sıfat Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak
    "Kız, çıplak tabanlarını bozuk yolda şaplata şaplata köyün içerisine doğru uzaklaştı." - E. E. Talu
  • Saçsız (baş)
  • Üzerinde yaprak olmayan
    "Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı." - H. E. Adıvar
  • İçinde gerekli eşya bulunmayan
    "Ankara tepelerinin birinde, boz renkli bir binanın çıplak ve dar bir odasında onunla karşı karşıyayız." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • Yoksul (kimse)
    "Askerliğini yapmamış, beş parasız, çıplak bir Cemal'in nesi vardı evlenilecek?" - N. Cumalı
  • Yalın, süssüz
    "Çıplak bir anlatım."
  • isim Soyunmuş durumda olan vücudun resmi, nü
Tarih Terimleri Sözlüğü
çıplak
  1. Yeniçerilerde günlük hizmete başlamak üzere nöbetle soyunan erler.

  2. Tersanede kaptanpaşa hizmetinde baldırları, kol ve omuzlan çıplak bir biçimde giyinmiş, bir çift tabanca ve uzun bir bıçakla silahlanmış olan erlere verilen ad: Küçük Hüseyin Paşa çıplakları.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çıplak

Bir cins balık.

Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü
çıplak

(Resim) Çıplak vücut resmi.

Vikipedi
Çıplak (albüm)

Çıplak, Kreş grubunun 17 Ekim 2011'de yayınladığı yayınladığı ikinci stüdyo albümü. Albüm Lila Müzik etiketiyle yayınlanmıştır.

"çıplak" kelimesinin kullanım örnekleri.

İlçeden çıplak gözle görülen ve Türkiye’nin tepkisine neden olan ABD bayrakları kaldırılırken, bölgede sadece terör örgütünün bir kaç flaması asılı kaldı.

Bin 200 adet çıplak köklü karaçam, 80 bin adet tüplü badem, 35 bin adet ceviz, 15 bin adet tüplü kestane, 10 bin adet tüplü ahlat, 150 bin adet torba repikaj karaçam, 10 bin adet torba repikaj akdut olmak üzere 1,5 Milyon adet fidan üretildi.

Atasoy, temyiz başvurusunda söz konusu olayın “ensest” olduğunun altını çizerek beraate ilişkin gerekçeli karardaki 'Yerleşim yerine uzaktı, çıplak gözle görülemez olduğu için de aleniyet oluşmadı' şeklindeki gerekçenin geçersiz olduğunu, kanundaki 'aleniyet' unsurunun 'görülmeyi' değil 'görülme ve algılanma imkânının olmasını' ifade ettiğini, dolayısıyla sanıkların bulunduğu yerin 'görülebilecek' bir yer olduğuna şüphe olmadığını belirtti.

Şehirleşmede Arabistan’dan bahsetmek, kelimelere veya çıplak gözle görülen kaba benzerliklere bakarak analoji (benzetme mantığı) yapmanın yanlışlığını gösterecek tipik bir örnektir.

Çiçek sulamaktan tutun, geçen sene kadınlara yönelik ‘böyle çıplak gezemezsiniz’ çıkışı, argolu konuşmaları ve daha neler neler.

Rükşen, anne babaların 9-10 yaştan sonra çocuklarını 6 ayda bir çıplak olarak kontrol etmelerini, asimetri varsa doktora götürmelerini önerdi, duruş bozukluğuna karşı alınabilecek önlemleri de şöyle sıraladı: “Sırt çantalarının ağırlığı, vücut ağırlığının yüzde 10-15’ini geçmemeli.

Çünkü şirket istediği rakamı, konutun çıplak fiyatı istediğini de KDV olarak belirleyebilme hakkına sahip oluyor.

Tıpatıp bebekler, tıpa tıp benzetim var, sanki resim gibi, üstelik çıplak gibi.

Battal Çıplak, toplantıda küresel ısınma ve küresel ısınmanın canlılar üzerinde etkileri, biyocoğrafya ve türleşme, zararlılarla mücadele konularının işlendiğini söyledi.

Sık sık deformite olan kişilerde görülen, kilolu kişilerde görülen, uzun süre zor arazi ve çıplak ayakla yürümek için kullanılan topuk dikeni, tedavi edilmezse günlük hayatı önemli ölçüde etkilemektedir.

Kimse çocuğunu sokaklarda buz gibi kaldırımlar üzerinde çıplak ayakla dilendirmek istemez.

Gelecek yıl ise adalara yoğunlaşacaklarını vurgulayan Nişancı, 2019'da Marmara Denizi'ndeki Marmara, Avşa, Paşalimanı ve Ekinlik adalarında, yaklaşık 10 bin dönümlük çıplak arazi ve bozuk alanlarda çalışma yapacaklarını söyledi.

Hafifçe eğimli bilek desteği, hem klavyenin çıplak kalmasını engelliyor hem de size rahat bir kullanım sunuyor.

Bizim bir de Türk geleneklerinde, eşyasız gelene de 'Çıplak geldi' denilir, 'Çıplak' denilir.

Edinilen bilgiye göre, Sümerevler Mahallesi Feleket Köyü yolu üzerinde bulunan buğday tarlalarının arasındaki derenin kenarında yürüyen mahalle sakinleri, derede çıplak bir erkek cesedi gördü.