Güncel Türkçe Sözlük
çırpınmak
-
nsz Acı ile debelenmek
"Bir oltanın iğnesinde çırpınan bir balık." - O. V. Kanık
- Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde
kımıldamak, ihtilaç etmek
- Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak
"Bayrakları arzularımla çırpınan gemiler bir gün sırtlayıp beni götürdüler." - B. R. Eyuboğlu
- Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve
telaşlanmak
"Beğeniyor musun şu yaptıklarını, ne olacak şimdi, ne yapacağız diye çırpınıyordu." - O. C. Kaygılı
- Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı
derecede çaba harcamak
"O onurlu ve soğukkanlı adam, gözlerini açarak daha çok şey öğrenmek için çırpınıyordu." - R. Mağden
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çırpınmak
bk. çırpılmak