Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik
silkelemek
- İki şeyi birbirine çarpmak
"Ali Bey ellerini çırptı, Elif Hanım, hepimize kahve diye seslendi." - H. E. Adıvar
- Bir şeyin ucundan bir parça kesmek
"Ağacın dallarını çırpmak." - Sulu yiyecekleri hızla ve sürekli olarak çatal, kaşık vb.
ile karıştırmak
- Çalmak, hırsızlık etmek
-
spor Güreşte rakibinin kollarını beli hizasında
sımsıkı kavrayarak minderde kendi üzerinden sağa ve sola sırtüstü
savurmak
Tarama Sözlüğü
Kesmek
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Badana yapmak: Evi çırptık.
Evi temizlemek: Bugün evi çırptım.
"çırpmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ancak sebzeleri doğramak, yumurtayı çırpmak ya da soğanları rendelemek için bir yardımcısı olsa hiç de fena olmaz.
Ispanaklı kek tarifi için malzemeleri temin ettikten sonra yapmanız gereken tek şey hepsini bir araya getirerek çırpmak olacaktır.
Bir kek yapımında en büyük püf noktası yumurta beyazlarının şekerle birlikte iyice çırpılması mümkünse kar kıvamına kadar çırpmak.
Kösele ya da spor ayakkabı ile ağaca tırmanmak zeytin ağacında zeytin çırpmak çok zor oluyor.
Milli siyaset aklımızın ipek yılları, milliyetçi fikriyatın hücrelerinde 48 yıldır kozalanıp, 48 yılda devleşmiş, nice yüzyıllara kanat çırpmak üzere çoktan harekete geçmiştir.
Alınan bilgiye göre, Merkez Mahallesi Yeni Pazar Caddesi İkizler apartmanında halı çırpmak için balkona çıkan 23 yaşındaki Bulut, dengesini kaybetmesi sonucu ikinci kattan yere düştü.