Could not find any definition of word "çarpıklığı"
"çarpıklığı" kelimesinin kullanım örnekleri.
Halbuki Müslümanın olduğu yerde sömürü olmaz, soykırım olmaz, husumet olmaz, adaletsizlik olmaz, gelir dağılımı çarpıklığı olmaz.
Bir taraftan devletin hantallığı, bürokrasinin hakimiyeti, elitlerin sistem üzerindeki baskısı, sistemin çarpıklığı.
Türkiye de bu yapıyı ve bu ekonomik çarpıklığı kısa sürede dışarıda bırakacak bir programı ortaya koyamazsa, enflasyonla mücadele bir kısır döngü olarak ortada kalır.
Burada da etüt çalışmalarımızı devam ederken önceliğimiz yapılaşma konusunda çarpıklığı önlemek istiyoruz.
İnsanı denge yerine piyasa dengesini vaaz ve vaat eden bir çarpıklığı nasıl göreceğiz, nasıl yorumlayacağız.
Evlatlarımız üniversiteye girişlerini kolaylaştırarak bu çarpıklığı ortadan kaldırmak için attığımız her adımda her adımda birilerinin tehditleri ile, saldırıları ile, kumpasları ile saldırıları ile karşı karşıya geldik.