Güncel Türkçe Sözlük
çarpılmak
-
nsz Çarpma işine konu olmak
"Edepsiz herif en şiddetli ceza hangisi ise ona çarpılacaktır." - E. İ. Benice
-
-e Çarpık duruma gelmek
"Yüzü acıyla çarpılmış, bana doğru dönmeye çalışıyor." - A. Ümit
- Bir yankesici tarafından eşyaları el çabukluğuyla çalınmak,
soyulmak
- Aldatılmak
- Çekiciliğine kapılmak, etkilenmek
"Bir bakış, bir gülüşle çarpılmak işten değil." - C. S. Tarancı
- Bir şeye ederinden fazla para ödemek