Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Düzenli olma durumu
- Toplumca kabul gören ölçü
"Onun her yazdığı iyi olmayabilir, kendini bırakıp çekidüzen gözetmeden karmakarışık yazdığı da oluyor." - N. Ataç
"çekidüzen" kelimesinin kullanım örnekleri.
Özellikle haftanın ilk günlerinde düşüncelerimize çekidüzen vermek konusunda gayret sarfetmek gerekiyor.
Iğdır Belediyesinin üniversite kampüsüne belediye araçlarıyla ulaşım sağlamasını, kampüs yol ücretlerinin 1,5 TL olarak sabit tutulmasını, şoförlerin yüksek sesle müzik dinlememesi, sigara içmemesini ve öğrenci arkadaşlarımıza karşı kaba ve saygısız tutumlarda bulunmamasını, şoförlerin kendilerine çekidüzen vermesini, aksi takdirde cezai işlem uygulanmasını ve araçların saat uygulamasında düzenleme yapılmasını talep etmekteyiz.
Umarız Avrupa'daki bazı ön yargılı çevrelerde bu konuşmayı dinlemek suretiyle kendilerine bir çekidüzen verirler.
Gerçekleştirdiğimiz operasyonlar neticesinde artık herkes kendine çekidüzen verecektir.
Kavramlara çekidüzen vermezsek insanlık tarihini karnaval kıyafetleri giymiş tuhaf süslenmiş binalara girip çıkan insanlardan ibaret sayılır.
Önceki gün Meclis'e sunulan kanun teklifi yasalaşırsa müteahhitlere çekidüzen gelecek.
Slimani'nin maç esnasında çok hareketsiz olması nedeniyle teknik heyetin tepkisini çektiği, bu nedenle oyuncuyla bir görüşme yapıldığı ve kendine çekidüzen vermesi konusunda sert şekilde uyarıldığı ifade edildi.