"çelişkili" ne demek

"çelişkili" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu tip insanların kasıtlı olarak çelişkili beyanlarda bulunarak, FETÖ'cüleri saklamak ve korumak, bu davalarda hakikatin ortaya çıkmasını engellemek, davaların sağlıklı bir zeminde ilerleyişini aksatmak istemeleri, bu davaların adil niteliği ile ilgili kamuoyunda kuşku oluşturmaya yönelik çaba içinde olmaları kuvvetle muhtemeldir.

Irak uyruklu ve İngiltere vatandaşı oldukları belirlenen Ayman Barzan ve Hariam Barzan kardeşlerin çelişkili beyanları üzerine telefon ve sosyal medya hesaplarında inceleme yapıldı.

Aileye telefon açıp aşı vurulması için bebeğin sağlık ocağına getirilmesini isteyen sağlık görevlilerinin, çelişkili ifadelerden şüphelenince polisi bilgilendirmesi üzerine ekipler, Ferda Demirtekin ile annesi Nuray Güven'i gözaltına almıştı.

İspatlanmış, çelişkili risk faktörlerini ise elektromanyetik ya da güç santrallerine yakın oturmak, erken yaşta geçirilen enfeksiyonlar, doğumda anne yaşı, babanın sigara içmesi, babanın kimyasal çözücülerle ilgili bir işte çalışması, yer altı sularının kimyasallar ile teması ve fetal dönemde maruz kalınan bazı endokrin bozucular oluşturmaktadır.

Trump ise, hiçbir şey olmamış gibi pişkince, küstahça ve çelişkili tavrını sürdürdü.

Ahmet Yırtıcı'nın cesedi, otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırılırken, gözaltına alınan Nursu Yırtıcı'nın verdiği çelişkili ifadelerden şüphelenen polis, genç kadının yaptığı son telefon görüşmelerini de inceledi.

Ardından durumu şüpheli bulan ve gece bekçilerinin çelişkili ifadeler vermesi üzerine kuşkulanan ekipler soruşturmayı derinleştirince gerçek ortay çıktı.

Verilen bazı tavsiyeler birbiriyle çelişkili olabiliyor hatta bazıları tamamen uydurmaca.

Ümitleri olmayınca, çok kolay gerçekleşmeyecek vaatlerde bulunuyorlar, çok kolay suçlamalarda bulunuyorlar, çok kolay şekilde halka dönük olarak çelişkili açıklamalarda bulunmakta bir yeis görmüyorlar.