Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
çiğnemek
  • -i Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek
    "Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor." - H. R. Gürpınar
  • Ayağı veya tekerleği altına alarak ezmek
    "Bunlara dalgın bakarken öteden gelen bir araba onu çiğneyecekti." - M. Ş. Esendal
  • Sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak
    "Bunu yapmamak, insanlığın mukaddes mirasını çiğnemek değil, kendi hayatımı da inkâr etmek olacaktı." - R. N. Güntekin
  • Egemenliği altına almak, hükmetmek
    "On iki milyonluk bir milleti çiğnemek sevdasına kapıldı." - R. E. Ünaydın

"çiğnemek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Aynı zamanda sebzeleri tüketmek ve çiğnemek zaman aldığından, bu sayede yeme süresi uzuyor ve daha uzun zamanda daha az kalori almış ve daha fazla doymuş hissediyoruz.

Ak Partinin farklı bir geleneği var, bizim partimizde hizip, illa bir makama ulaşmak için başkalarını çiğnemek geçmek, iteklemek falan yoktur.

Bunlar dışında sigara içmek, sakız çiğnemek, damak veya dişlere oturmayan ağız aparatları, gıdaları büyük lokma halinde yutmak ve kalem gibi maddeleri ağızda kemirmek ile daha fazla hava yutulur.

Dil sırtını fırçalamak ve sürekli olmamak şartıyla klorheksidin veya çinko içeren ağız gargaraları kullanmak ve sakız çiğnemek bu durumu azaltabilir.

Milli iradeyi gölgelemek, demokrasiyi devre dışı bırakmak, hukuku çiğnemek suretiyle Türkiye, kutlu istikametinden saptırılmak istendi.