"çoğu" ne demek

"çoğu" kelimesinin kullanım örnekleri.

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Kahta Temsilcisi Abdullah Kılıç, Yüzüncü Yıl Parkında önünde yaptığı açıklamada, Yemen'de birkaç yıldır yaşanan zulmün artık soykırım haline geldiğini, 10 milyondan fazla çoğu çocuk, yaşlı ve kadının açlık ve ilaç sıkıntısından ölümle baş başa bırakıldığını belirtti.

Mesela Taylandlı öğrencimiz bir üniversitede rektör yardımcısı, mezun olan Afrikalı öğrencilerimizin çoğu da sivil toplum örgütleri kurarak kendi ülkeleri ile Türkiye arasındaki bağı güçlendirmeye yönelik faaliyetler yapıyor.

Agorafobi tedavi süreçleri çoğu zaman olumlu sonuç verir.

Sorun şu ki, bu cisimlerin çoğu koyu, aklık dereceleri düşük, bu nedenle görülebilmeleri çok zor.

Çoğu zaman bir Bach Chorale alıp daha sonra akor yapısını analiz edip kendi melodilerimi kendi melodilerimi bu harmoni üzerine inşa ediyorum.

Hayvanları çok sevdiğini belirten Semra Aksel ise "Siz iki arkadaş, çoğu zaman kendi imkanlarımız ve indirimlerden yararlanarak aldığımız ve bazen de yardımsever dostlarımızın, sponsorlarımızın yardımları ile bu canları beslemeye çalışıyoruz.

Burada traktörleri ile günlerce bekleyen tezek satıcıları çoğu zaman tezekleri satamadan akşamleyin evlerinin yolunu tutuyorlar.

Tarık Yarılgaç da Türk dili, edebiyatı, tarihi, sanatı ve kültürüyle ilgili akademik toplantıların kimi zaman oryantalistik kimi zaman Altayistik çoğu zaman da Türkoloji, Türkiyat ya da Türklük bilimi adıyla yüz yılı aşkın bir süredir düzenlendiğini ve çok sayıda akademik çalışmaya zemin hazırladığını söyledi.

Terör saldırısını gerçekleştiren canlı bombaları Ankara’ya getiren ve polis tarafından Gaziantep’te bir eve düzenlenen operasyon sırasında kendini patlatarak ölen Halil İbrahim Durgun’un eşi Esin Altıntuğ ise, bir hattının bulunduğunu, eşinin bu hattan çoğu zaman birilerini aradığını belirtti.

Türkiye’de ölümle sonuçlanan mantar zehirlenmelerinin çoğu zaman amanitin içeren mantarlar yenildiğinde oluştuğunu hatırlatan Karabıçak, “Bu durumda hastalarda ilk birkaç saatte hiçbir şikayet olmayabilir.

Ama yurt dışındaki Türk restoranlarının çoğu ya sadece kebap ya da döner ağırlıklıydı ya da yemekler ya da ambiyans çok vasattı.

Salmonellalar genelde laktoz fermantasyonu yapmazlar; çoğu hidrojen sülfür üretir, ferrik amonyum sitrat içeren ortamda bu gaz tepkiyerek kolonilerin ortasında siyah bir nokta oluşmasına neden olur.

Ülkede olup biten tüm haksız, hukuksuz, terörize edilmiş uygulamalara karşı bugüne kadar hiçbir açıklama yapmayan, “Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak” diye başlayan bildiriye imza atan, devletin bütünlüğüne halel getirmeyi amaçlayan terör hareketine karşı devletimizin sonuç alıcı cevabını içine sindiremeyen ve bunu “suç” olarak niteleyen “marjinal ve çok az sayıda kişiden oluşan” bir grubun Ankara’da 102, İstanbul’da 11 kişinin canlı bomba eylemi sonucu, Hatay’da 54 kişinin anarşik eylem sonucu ve yurdun pek çok yerindeki eylemlerle yaşlı, genç, kadın, erkek, çocuk ayırt etmeksizin insanımızı katleden; okul, hastane, yurt, mesken farkı gözetmeksizin yapılara zarar veren ve kendilerine hizmet vesilesi olan araçları hatta ambulansları kullanılmaz duruma getiren, çağrılan sağlık görevlilerini öldürmeyi maharet bilenlere karşı sesini çıkarmayan, kendilerini akademisyen ve araştırmacı olarak göstermelerine rağmen bir çoğu akademik faaliyetlerini bölgede icra etmeyen kişilerin eylemlerini, devletimiz

Çoğu erkeğin angarya gördüğü ve alışveriş yapmaktan hoşlanmadığı iç çamaşırı, çorap, tıraş-bakım ürünleri ve prezervatifi müşterilerine ayda bir, iki ayda bir ve üç ayda bir seçenekleriyle düzenli olarak gönderen Erkekpaketi.

Haberlerin insan haklarını doğrudan ya da dolaylı çiğneyen anlatısal eğilimlerinin, çocukların konu edildiği haberler için de geçerli olduğunu, bu çerçevede medya kuruluşlarının, çocukların, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan haklarının ihlalleri ile ilgili davranışlar karşısında hukuksal koruma girişimleri yanında çocukların bedensel ve ruhsal refahlarının korunması ve geliştirilmesi anlamında üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyi bir görev olarak bilmeleri gerekliliğine vurgu yapan Bayraktar, gazetecilerin çoğu kez Çocuk Hakları Sözleşmesi çerçevesinde üzerlerine düşen çocukları koruma ve savunma görevlerinden haberdar olmadığını, medya mensuplarının bu yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için en başta çocuk hakları konusunda olmak üzere insan hakları, hak haberciliği konularında yeterli bilgi birikimine sahip olmaları gerekliliğinin altını çizdi.