Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
çocuklu
  • sıfat Çocuğu olan
    "O da eski karısından iki veya üç çocuklu bir duldu." - F. R. Atay

"çocuklu" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak 3 yıl önce Halep'ten Türkiye'ye gelen 4 çocuklu Abed ailesi, Bornova'nın Doğanlar Mahallesi'ne yerleşti.

Iğdır merkeze bağlı İslam köyünde yaşayan 3 çocuklu Kemal ve Ayşe Badruk çifti, 6 aylık bebeklerinin hastalığı için mücadele veriyor.

Çocuklu tatil cepli tişört, sırtlanan bolca çanta ve bavul, torba, açık büfe, normal yemek, şanslıysanız birkaç saat de deliksiz uykudur.

Babası vefat eden Ceren, 4 çocuklu Demirtay ailesinin en küçük kızıydı.

Kırsal Yukarı Deren Mahallesi'nde yaşayan 7 çocuklu Ahmet ve Hatice Aykut çiftçinin altıncı çocukları olan Halime, bedensel engelli olarak doğdu.

Kırsal Yukarı Deren Mahallesi'nde yaşayan 7 çocuklu Ahmet ve Hatice Aykut çiftçinin altıncı çocukları olan bedensel engelli Halime, her gün annesi Hatice Aykut'un sırtında evlerine yaklaşık 700 metre uzaklıktaki okula gidiyor.

Vatandaşlarımızın balık istifi misali doluşmak zorunda kaldıkları otobüs ve minibüslerde en büyük sıkıntıyı hamile, çocuklu ve yaşlı hanımlar görmektedir.

Beş çocuklu bir ailenin, 5 çocuğunu evlendirebilmek için ciddi bir birikimi olması gerekiyor.

Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Mehmet Nuri Çetin, Gümgüm mahallesinde ikamet eden Şimşek Göreş ile Yeni Mahallede ikamet eden ve dul olan 6 çocuklu Güzel Erdem adlı kadınların evlerinde maddi durumları el vermediği için incelmelerde bulunarak kendilerine yardım elini uzattı.

Yüksekova SHM ekipleri Köşkönü köyüne bağlı Dağdibi mezrasında çökme tehlikesi nedeniyle bir odasını kullanabildikleri evde yaşayan 2 çocuklu Onma Ailesi'ni ziyaret etti.

Sizinki çok çocuklu bir aileye sahip olmak, kariyerinizde iyi bir yere gelmek veya dünyayı dolaşmak olabilir.