Could not find any definition of word "öğütülmüş"
"öğütülmüş" kelimesinin kullanım örnekleri.
Çanakkale'nin Çan ilçesi sınırları içerisinde yer alan 18 Mart Çan Termik Santralinin Baca Gazı Desülfürizasyon Tesisi ve ünite kazanlarının ihtiyacı olan öğütülmüş kireç taşının karşılanmasına yönelik kireç taşı kırma, eleme ve öğütme tesisinin kurulması, kireç taşının karşılanacağı kalker sahalarının edinilmesi ve bu sahalara ulaşımı sağlayacak yolun inşası ile yol yapım esnasında ortaya çıkacak toprağın depolanacağı sahanın temini amacıyla Asmalı bölgesinde bulunan bazı taşınmazların Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması kararlaştırıldı.
Pazardaki bor tüketimine mevcutların yanı sıra elyaf sanayinde öğütülmüş kolemanit sağladık.
İşletme hakkı 2010 yılında 36 yıl süreyle Çelebi Ortak Girişim Grubu'na devredilen limanda yan yatarak batan gemide Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait 93 konteynerde suda çözülme özelliği bulunmayan 2 bin 230 ton öğütülmüş kolemanit bulunduğu bildirilmişti.
Saatte 300 kg kapasiteye sahip bu üniteden çıkan öğütülmüş malzemeler daha sonra ikinci ünite olan peletleme kısmına alınmaktadır.
Yine baklavalarda tereyağı yerine margarin, fıstık yerine öğütülmüş bezelye, ceviz yerine de leblebi tozu kullanıldığı tespit edilmiştir.