Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya
savlarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme, ödünleme,
ivaz, taviz
"Kalabalığa verilen her ödün, verenleri kendi benliğinden, kişiliğinden uzaklaştırıyor." - N. Cumalı
Gümrük Terimleri Sözlüğü
Bir ülkenin yaptığı anlaşma ile, başka ülke ya da ülkelerin mallarına uygulanacak bildirmelik yönünden tanıdığı ayrıcalık.
"ödün" kelimesinin kullanım örnekleri.
DADAŞ VİCDAN, HAYSİYET, ASALET VE TERBİYESİNDEN ÖDÜN VERMEYİZ ‘Abdurrahman Gazilerin, Taşkesenli Sırrı Efendilerin, Solakzadelerin, Alvarlı Efelerin, Yunus Hocaefendilerin ruhaniyeti önünde, Siyasette dadaş terbiye ve asaletinden, Erzurumluluk duruş ve özünden ayrılmayacağımıza bir kez daha ahd ediyoruz.
Sırtından ter akana kadar çalıştıkları, aile ve sosyal hayatlarından ödün verdikleri, hastaya bakım hizmeti verirken insanüstü bir gayret sarf ettikleri, alın terleri ve emeklerinin karşılığını dahi alamazken hastalardan güler yüzlerini eksik etmedikleri görmezden gelinip bir sinema filmine konu edilirken çizilen imaj onur kırıcıdır.
Frette’nin olmazsa olmazı ve asla ödün vermeyeceği en önemli şeyin üretimdeki yüksek kalite olduğunu belirten Bocchio, “Amacımız tüm koleksiyonlarımıza aristokrasi ruhunu yansıtmak” dedi.
Sorumluluğu gereği enerji kaynaklarını, kaliteden ödün vermeden düşük maliyetli, sürekli ve çevreye saygılı bir şekilde tüketicilere arzı amaçlamaktadır.
İstihdam ve işsizliğe dur demek için, insanımızın yaşam biçiminden ödün vermeden, yaşam kalitelerini arıttırmak için yola çıkıyoruz.
Sadece birkaç dakika diyerek saatler harcamak, yemek ve ders saatlerinden ödün vermek, bilgisayarsız kalınca yapacak bir şey bulamamak bağımlı olduğumuzun göstergesidir.
Büyük Türk milleti, cumhuriyet rejimi ile kazandığı değerleri, toplum hayatımızın vazgeçilmez unsuru olarak benimsemiş, karşılaştığı sorunları cumhuriyete olan bağlılığı sayesinde birlik ve beraberliğinden ödün vermeden aşmayı bilmiş ve çağdaş, demokratik, laik bir dünya devleti olmuştur.
Daha inandırıcı olsun da, biçimsel tutarlılıktan mı ödün verelim, yoksa stil yara almasın da gerçeklik duygusundan mı verelim bu ödünü.
Borçsuz kulüp oluşumuzu ve oyunculara üstlenmiş olduğu sorumlulukları gerçekleştirmiş bir Sivasspor olarak bunlardan ödün vermeden devam etmek istedik ve kadro derinliğimiz de oyuncu olarak azalma oldu.
Diş Hekimi Zafer Kazak, ortodonti alanında uygun endikasyonu olan hastalarda, braket ve tel gerektirmeksizin, yapılan görüntülemeler sayesinde aynı gün içinde üretilebilen şeffaf plaklar ile estetikten ödün vermeden konforlu bir tedaviye başlanabildiğini söyledi.
Kaliteden ödün vermeyen ve kendi isteği doğrultusunda takım elbise diktirmek isteyen müşterilerimiz bizleri tercih ediyor.
Türk Kızılayı'nın, insan hayatı ve sağlığını korumak, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, gönüllülük, birlik ve evrensellik ilkelerinden ödün vermeden 150 yıldır, dünyanın her yerinde yardıma muhtaç ve korumasız durumda olanların yanında olduğunu aktaran Şahin, uluslararası görevlerde sergilediği hizmet anlayışıyla da ayrıcalıklı ve saygın bir konuma ulaştığını ifade etti.
Kızılay Van Şube Başkanı Yalçın Özdemir, yaptığı açıklamada, milletin yardımseverliğini, merhamet ve şefkat duygularıyla tarafsızlık, bağımsızlık, gönüllülük, birlik ve evrensellik ilkelerinden ödün vermeden dünyanın her yerinde yardıma muhtaç insanlara ulaştıklarını söyledi.
Önümüzdeki süreçte de bu eğilim devam edecek ve sağlanan bu huzur ortamından Türkiye asla ödün vermeyecektir.
Kot pantolon giymek isteyip de rahatlığından ödün vermek istemeyenler için jean görünümlü flanel kumaştan pantolonlar üretildi.