"öfkeli" ne demek

"öfkeli" kelimesinin kullanım örnekleri.

Derepazarı'ndan, Rize kent merkezine tayin olma isteği, planlamaya uygun düşmediği bildirildiği için öfkeli olduğu iddia edilen polis memuru, silahını teslim aldıktan kısa süre sonra aniden tekrar makam odasına yöneldi.

Seçim programlarında, zenginlerin paralarını anlamsızca çarçur etmeyeceklerini, bunun yerine bu paraların, alt geçitlerde nakit olarak halka dağıtılacağını, ülkenin güney sınırlarında mültecilere karşı inşa edilen tel örgüler yerine, nasıl olsa aklı başında olan kimse bu ülkede kalmaz diyerek, ülkeyi pas geçen üst geçitler inşa edileceğini, hükümet çevresinin hırçın ve sürekli öfkeli tanımış simalarının hırslarının özel akülerle enerjiye çevrilip bununla ülkede enerji sorununun çözüleceğini de vaat ediyorlar.

Öğrenciler, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, üniversiteye giriş için gereken Bakalorya adlı bitirme sınavlarını değiştirme planlarına öfkeli.

Giderek daha da öfkeli ve şiddete eğilimli bir toplum haline geliyoruz.

Sarı yelek hareketinin tüm Fransızlara hitap ettiğini belirten Ludosky, Macron'a hitaben öfkeli olduklarını ve öfkelerini ancak bu şekilde dile getirebildiklerini kaydetti.

Bir gün Fahri Altay Aktarma Merkezine gelip, öfkeli vatandaşların şikayetlerine kulan verin.

Ama palazlanma sürecinin Sivas kampından kaynaklandığını, bu ülkenin attığı yanlış adımlardan kaynaklandığını Diyarbakır cezaevindeki işkencelerden kaynaklandığını ve oradan çıkan öfkeli insanların dağ kadrosuna katıldığını bilenler, görenler bu ülkede neyin nasıl yapıldığını anlamakta ve algılamakta zorlanmıyor.

Biriniz öfkeli olduğunda canınız sıkkın olduğunda diğer mutlaka hisseder.

Öfkeli veliler Tümür ve yakınlarına ulaşamayınca onları taşıyan Emniyet Müdürlüğü binası önündeki mibüsü taşlayarak camlarını kırdı.

Küfürler yağdıran öfkeli sürücüler, birkaç kez de otomobil sürücüsüne yumruk attı.