Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
önayak
  • isim "Diğerlerine örnek olmak üzere bir işe ilk önce başlamak" anlamındaki önayak olmak deyiminde geçer
    "Ekrem daha önceden durumu annesine yazmış, bu hayırlı iş için önayak olmalarını istemiş." - A. Ümit
Zanaat Terimleri Sözlüğü
önayak

Kızağın oku. (Yeşilköy *Gelendost -Isparta)

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
önayak

Kılavuz, önder.

"önayak" kelimesinin kullanım örnekleri.

İstanbul Radyosu'nda 1950'de Memleket Havaları Ses ve Saz Birliğini kurarak, uzun yıllar bu topluluğun yöneticiliğini ve şefliğini yapan Ataman, 1952'de İstanbul Belediye Konservatuvarı bünyesinde kurulmasına önayak olduğu Folklor İnceleme ve Derleme Kurulu'na atandı ve bu kurula bağlı olarak kurduğu Folklor Tatbikat Topluluğu'nun şefliğine getirildi.

Yerde dikkat çekmeyen haberlik manzaraları gökyüzünde fotoğraflayarak kamuoyuna yansıtan Öztürk, çok sayıda doğa ve tarih katliamının engellenmesine önayak oldu.

Ama dedim ya sevindirici şeyler oluyor, misal TÜSİAD dizileri bu açıdan inceleyen bir araştırmaya önayak olmuştu.

Mahallede yaşayan kadınlara, bulundukları yerdeki ağaçları örgü motiflerle süslemeleri konusunda önayak olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Derya Tecimer ise köy halkının da bu renkliliği sevdiğini ve desteklediğini belirtti.

Tarım, inşaat ve sanayi alanındaki ticari faaliyetlerini sürdüren Kahraman, bölgesinin bilimsel ve teknik yeniliklerle tanışmasına önayak olarak birçok firmada yöneticilik yaptı.

Tarım, inşaat ve sanayi alanındaki ticari faaliyetlerini sürdüren Mehmet Vejdi Kahraman, bölgesinin bilimsel ve teknik yeniliklerle tanışmasına önayak olarak birçok firmada yöneticilik yaptı.

Bundan sonra da eğitim ve öğretim gören gençlerimiz, hocalarımız, burasının çevre düzenlemesi dahil hepsine önayak olacağız.