Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
örselemek
  • -i Yıpratmak, eskitmek, hırpalamak, zedelemek
    "Geçen zaman beni örseledi." - R. Mağden
  • Gücünü azaltmak, canlılığını gidermek, sarsmak
    "Naciye Hanım, kalkık kaşlarıyla başını sallayarak meclisin sükûtunu örseledi." - P. Safa
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
örselemek

Üzmek.

"örselemek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Her günü tarih, mücadele, vatan aşkı ve heyecan ile dolu olan bu bayramları bizlere ve genç nesillere bazı mahviller maksatlı veya maksatsız unutturmak, örselemek ve yok saymak isteseler de biz tarihimizi ve bütün bayramlarımızı bayram olarak kutlamaya devam edeceğiz.

Bu aziz şehri ve bu güzel ülkeyi örselemek için fırsat kollayanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakacağız.

Onun öldürüldüğü günden bu güne saysam, saymayı istemiyorum, yüreğinizi ve zihninizi daha fazla örselemek ve acıtmak istemiyorum, o kadar çok vatandaşımız, insanımız, annemiz, babamız kardeşimiz öldü ki yüreğimiz kan ağlıyor.

Biz bir yeni siyaset anlayışını devreye soktuğumuz içindir ki sürekli bir taraflardan bu siyaset anlayışını örselemek için, yok etmek için ve kaotik bir ortam oluşturmak için saldırılar oluyor.

Bu defa başarılı olduğumuz zaman kimse demokrasiyi oynatmak için örselemek için bir daha cesaret gösteremeyecektir.