Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
ürkütmek
  • -i Ürküntü vermek
  • Korkutup kaçırmak
    "Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu." - M. Ş. Esendal
  • Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek
  • Korkutmak
    "Karşılarındaki müthiş manzara onları bir saniye bile ürkütmemiştir." - E. M. Karakurt
  • Kuşkulandırmak
    "Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu." - R. N. Güntekin

"ürkütmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Yatırımcıları ürkütmek korkutmak için olmadık yollara başvuruyorlar, olmadık yalanlar uyduruyorlar.