Güncel Türkçe Sözlük
ürkmek
-
nsz Bir şeyden korkup sıçramak, tevahhuş etmek
"Gölgesinden ürkmüş bir Arap atı gibi şahlandı." - Ö. Seyfettin
- Şaşkınlık ve korku duymak
"Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu." - Y. Kemal
- Ağaç meyve vermemek
"Şeftaliler bu yıl ürkmüş." - Çekinmek
"Yaramaz çocuk tutumundan her zaman ürkerdi." - H. Taner
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ürkmek
Yıkılmak, çökmek.