Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
üst
  • isim Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, üzeri, fevk, alt karşıtı
    "Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar
  • Bir şeyin görülen yanı, yüzü
    "Bu sefer taşın üstünden inip yere oturdu." - M. Ş. Esendal
  • Bir şeyin dış yüzü, yüzey
  • Giyecek, giysi
    "O günden sonra kapıya diktiği bir bekçiye iş çıkışları işçilerin üstlerini arattı." - L. Tekin
  • Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk
    "Sonunda, üstlerinin de onayıyla bir sınav yapmaya karar verdi." - İ. O. Anar
  • Vücut, beden
  • Artan, geriye kalan bölüm
    "Bir liranın üstü olarak uşağın getirdiği yetmiş beş kuruşu masanın üstünden kaldırmaz." - A. Ş. Hisar
  • sıfat Birkaç şeyden birbirine göre yukarıda olan
    "Kadınların beni böyle göz hapsine almaları yüzünden üst düğmelerimi gevşetemiyordum." - R. N. Güntekin
  • sıfat Öte, arka
    "Ben onu Şehzade Camisi'nin üst yanında, sokak içi, eski ahşap bir evde tanıdım." - Y. Z. Ortaç
  • 10. sıfat Sınıflamalarda temel olarak alınan bir tipe göre ileri derecede olan
    "Üst makam. Üst rütbedekiler."
üstçavuş
  • isim, askerlik Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli
üstsubay
  • isim, askerlik Binbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylara verilen genel ad
üstyapı
  • isim, mimarlık Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü
  • toplum bilimi Altyapı üzerinde oluşan kültür, din, sanat, felsefe, bilim, ülkü, siyasal kurumlar gibi toplumsal değerleri içeren genel kavram, altyapı karşıtı
    "Ahlakla her şeyin çözümlenemeyeceğini, ahlakın bir üstyapı olduğunu bilenlerdenim." - H. Taner
  • Demir yolculukta toprak düzleme hattının ve köprü, kemer vb. sanat eserlerinin üstünde yapılan ve demir yolu hattının döşenmesini amaçlayan etkinliklerin tümü
  • fizik Bir alaşımın mikroskop kullanmadan çıplak gözle incelenen yüzeysel tabakalarından anlaşılabilen genel yapısı
altüst
  • sıfat Çok karışık ve dağınık
akşamüstü
  • zarf Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken, akşamüzeri
    "Akşamüstü salona çıktığında kapının altından atılmış bir bildiri buldu." - Y. Atılgan
arkaüstü
  • zarf Arkası yere gelecek bir biçimde
ayaküstü
  • zarf Oturmadan, ayakta durarak
    "Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." - R. N. Güntekin
  • Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri
    "Nihayet idare, ayaküstü çıkarılan emirlerle mahpusun yaşayışına bir düzen verilemeyeceğini anladı." - K. Korcan
başüstü
  • isim, denizcilik Geminin ön bölümünde çıpanın bulunduğu yer
    "İçlerinden bir gönüllü istedim, baş üstüne gidip ırgatı çalıştıracak güçte bir adam." - Z. Selimoğlu
bayramüstü
  • zarf Bayrama yakın zamanlarda
bireyüstü
  • sıfat, felsefe Tek bir bireyi aşan
  • Genellikle fertlerin çevresini aşan, bireylerin bilincinden bağımsız olan
deneyüstü
  • isim, felsefe Deneyle kazanılması imkânsız, akılla ilgili olan bilgi, transandantal
dizüstü
  • isim Bilgisayarın her türlü donanımı ile küçültülerek taşınabilir duruma getirilmiş biçimi
    "Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak." - R. Erduran
doğaüstü
  • sıfat Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü
duyuüstü
  • sıfat, felsefe Duyularla verilmeyen
  • Algılama yoluyla değil, düşünme ile kavranan
gerçeküstü
  • isim Gerçeği aşan, gerçeğin üstündeki gerçek, sürrealite
    "Çetin kendini tam bir gerçeküstü durum içinde duyar, kaçınılmaz olarak." - İ. Aral
ikindiüstü
  • zarf İkindiye doğru, ikindiüzeri
insanüstü
  • sıfat İnsan gücünü ve yeteneklerini aşan, fevkalbeşer
kalburüstü
  • sıfat Seçkin, sivrilmiş, önde gelen
    "Beylerbeyi, eski Boğaziçi'nin en kalburüstü bürokratlarını barındıran güngörmüşlüğünün simgesi, bir köşesidir." - H. Taner
  • Değerli, güzel
    "Bugün dahi kalburüstü üç dört oyunu hâlâ, başta Viyana ve Peşte olmak üzere, oynanır durur." - H. Taner
  • Başarılı
kıçüstü
  • zarf Kıçı yere gelmiş durumda
    "Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi." - S. F. Abasıyanık
masaüstü
  • isim, bilişim Bilgisayar açıldığında klasör, program vb. simgeler ile genel görüntülerin yer aldığı çalışma ortamı
normalüstü
  • sıfat Olağan dışı
olağanüstü
  • sıfat Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade
    "Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor." - H. E. Adıvar
  • Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade
    "İlk önemli dedikodu, olağanüstü vergiler yüzünden çıkmış." - K. Tahir
  • Harikulade
    "Kadın milletinin bu gibi ince hesaplarda olağanüstü bir kabiliyeti var." - H. Taner
öğleüstü
  • zarf Öğleye yakın zamanda, öğleüzeri
    "Öğleüstü güreş başladı." - M. Ş. Esendal
partilerüstü
  • sıfat Siyasi partilerin savunduğu görüş ve düşüncelerin üzerinde ülke gerçeklerine ve çıkarlarına uygun olarak birleştiricilik, uzlaştırıcılık özelliği olan (görüş, konu veya kimse)
  • Düşünceleriyle herhangi bir siyasi partinin görüşlerine bağlı olmayan (kimse)
  • İlke açısından hiçbir siyasi partiye bağlı olmaması gereken (konum)
rüzgârüstü
  • isim, denizcilik Orsa, boca karşıtı
sırtüstü
  • zarf Sırtı yerde olmak üzere
    "İkide bir kendini sırtüstü saman dalgalarının içine atarak yüzme taklidi yapıyordu." - R. N. Güntekin
suçüstü
  • isim, hukuk Birini suç işlerken yakalama, cürmümeşhut, meşhut suç
  • zarf Suç işlerken
    "Oynadığı kumlukta suçüstü yakalanan bir çocuk ürkekliğiyle kaçıvermiş, ortadan kayboluvermiştir." - N. F. Kısakürek
tabiatüstü
  • sıfat Doğaüstü
tepeüstü
  • zarf Baş aşağı
yaşamüstü
  • sıfat İnsan ömrünü aşan
    "Felsefeyi yaşamüstü yükseklere ulaştıran, çığır açıcı büyük filozof Platon..." - A. Erhat
yolüstü
  • isim Yolun hemen kenarı
yüzüstü
  • zarf Yüzü yere gelecek biçimde, yüzükoyun
    "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." - R. N. Güntekin
  • Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
    "Elbette birçok önemli konulara el attı ama ulusumuzun temel sorunlarından bazıları yüzüstü duruyor." - T. Halman
başüstüne
  • ünlem Bir isteğin, buyruğun hemen yerine getirileceğini bildiren söz, oldu
İktisat Terimleri Sözlüğü
üstyapı

Marksist yaklaşımda, altyapının üzerinde yükselen dil, din, ahlak, ideoloji, siyaset, hukuk ve kültür gibi unsurlar bütünü. krş. altyapı 2

Matematik Terimleri Sözlüğü
üst

Bir simgenin sağ üstünde bulunan sayı. Anlamdaş. güç.

Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
üst

amir. ~ yargılık: istinâf mahkemesi.

Felsefe Terimleri Sözlüğü
doğaüstü
  1. Doğanın üstünde olan.

  2. Doğa yasalarına bağlı olmayan.

  3. Doğa gerçekleriyle açıklanamayan.

duyuüstü
  1. Duyularla verilmeyen.

  2. Algılama yoluyla değil, düşünme ile kavranan.

  3. Duyuların, bununla ilgili olarak deney dünyasının dışında bulunan.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
üst

(biyoloji)

Yazın Terimleri Sözlüğü
üst

Bir koşanın birinci dizesi.

Bilişim Terimleri Sözlüğü
üst

Bir kayan ayrımlı gösterimde, gerçek sayı elde edilmek üzere, değişmez ayrımlı parça ile çarpılmadan önce, belirtilmemiş kayan ayrım tabanının yükseltileceği gücü gösteren sayıt. örn. 0,0001234 sayısının kayan ayrımlı gösterimi şudur: 0,1234 -3. Burada -3. üst'tür.

Toplumbilim Terimleri
üstyapı

(Tarihsel özdekçilik) Toplumun alt yapısı üzerinde belirlenen yürürlükteki düşünceleri, örgütleri ve kurumları.

Eğitim Terimleri Sözlüğü
üstyapı

Ekonomik altyapının etkisinde gelişen; hukuk, ahlak, eğitim, sanat, din ve benzeri alanlarla ilgili düzgü, ilke ve kurallardan oluşan toplumsal yapı.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
üst

Aybaşı (kadınlarda).

başüstü

Hemen, çabucak, derhal, vakit kaybetmeden: Destiyi başüstü doldur da gel.

Fizik Terimleri Sözlüğü
üst

Bir niceliğin sağ üst köşesine, kaçıncı kuvvete yükseltileceğini göstermek için yazılan sayı.

başüstü

bk. başucu

Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
üst

Kamu türesine ilişkin işlerde, görevlilere kamu işi için buyruk veren kişi.

suçüstü

İşlenmekte olan suç.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü
üstyapı

yapıcılık, mimari:

    1. Bir yapının herhangi bir taban üzerine oturtulan bölümü.

    2. Bir yapının toprak üzerindeki bölümü.

  1. fizik: Bir alaşımın çıplak gözle görülebilen yüzeysel niteliklerine ilişkin yapısı.

  2. bayındırlık: Yapıların üzerinden geçecek biçimde döşenecek hat ve yollarla ilgili çalışmalar, etkinlikler.

Vikipedi
Üstsubay

Üstsubay, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde binbaşı, yarbay ve albay rütbelerindeki subaydır. Yasal dayanağını Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 3. Madde, b fıkrasının 4. bendinin e, f ve g maddelerinden alır.http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.4.211.pdf

Altüst

Altüst, Athena grubunun 11 Kasım 2014 tarihinde çıkardıkları stüdyo albümüdür. Albüm grubun; 2010 tarihli Pis'ten sonraki .stüdyo albümüdür. Albümde yer alan tüm şarkılar Gökhan Özoğuz ve Hakan Özoğuz'a aittir. Albüm Mike Nielsen prodüktörlüğünde canlı olarak FadeOut Stüdyoları’nda kaydedilmiştir.

Doğaüstü

Doğaüstü veya tabiatüstü, doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, ama bazı kişilerce varlığına inanılan olgulardır.

Çoğu din, doğaüstü inanışlara dayanır. Doğaüstü olgular, ne varlıkları ne de yoklukları ispatlanabildiği için sürekli tartışma konusu olurlar.

Doğaüstü (film)

Doğaüstü, Josh Trank'ın yönettiği ve Max Landis'in yazdığı 2012 Amerikan found footage bilimkurgu filmidir. Filmde, Seattle'da yaşayan üç lise öğrencisi olan Andrew ( Dane DeHaan), kuzeni Matt ( Alex Russell) ve onlardan daha popüler Steve ( Michael B. Jordan), tesadüf sonucu gördükleri bir çukura inerler ve düşünce gücü ile istediklerini yapabilecek bir hale gelirler. Yeteneklerini ilk zamanlar şaka ve eğlence için kullanırken zamanla insanların kaderleri ile oynamaya başlarlar.

Doğaüstü, 28 Ocak 2012'de Gérardmer Film Festivali'nde gösterildi. Daha sonra 1 Şubat 2012'de Birleşik Krallık ve İrlanda'da ve 3 Şubat 2012'de Amerika'da yayınlandı. 13 Nisan 2012'de Türkiye'de gösterildi. Film, 12 milyon dolarlık bütçeyle uluslararası gişeler dahil toplamda 126.6 milyon dolar hasılat elde etti. Rotten Tomatoes'ta % 85 oranında kabul görürken Metacritic'te 69/100 oranında reyting aldı ve 39. Saturn Ödülleri'nde En İyi Bilimkurgu Filmi dalında aday oldu.

Yolüstü
  • Yolüstü - Amasya ili Merzifon ilçesinin köyü
  • Yolüstü - Artvin ili Ardanuç ilçesinin köyü
  • Yolüstü - Aydın ili Karacasu ilçesinin köyü
  • Yolüstü - Batman ili Hasankeyf ilçesinin köyü
  • Yolüstü - Batman ili Sason ilçesinin köyü
  • Yolüstü - Edirne ilinin köyü
  • Yolüstü - Elâzığ ilinin köyü
  • Yolüstü - Erzurum ili Hınıs ilçesinin köyü
  • Yolüstü - İzmir ili Ödemiş ilçesinin köyü
  • Yolüstü - Kastamonu ili İnebolu ilçesinin köyü
  • Yolüstü - Mardin ili Kızıltepe ilçesinin köyü
  • Yolüstü - Mardin ilinin Midyat ilçesinin mezrası
  • Yolüstü - Rize ilinin köyü
  • Yolüstü - Sivas ili Koyulhisar ilçesinin köyü
  • Yolüstü - Tokat ilinin Reşadiye ilçesinin köyü
  • Yolüstü - Trabzon ili Arsin ilçesinin köyü

"üst" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bazı araştırmacılar, üst vücut ve abdominal yağlanması olan kadınların daha fazla meme kanseri riski taşıdığını düşünmektedir.

Çanakkale Devlet Hastanesinde günde ortalama 300 hastaya ultrason çekimi yapıldığını ifade eden Yeşildağ, “Meme, tüm batın, üriner sistem, alt-üst abdomen ultrason görüntüleme işlemleri randevulu olarak yapılırken acil hastalar ve yatan hastaların da randevusuz olarak bu sıralamaya dahil olmasından dolayı yoğunluk yaşanan Ultrason biriminde mesai dışı uygulamaya geçirilerek yoğunluğun azaltılması planlanıyor.

Sık görülen bulgular arasında halsizlik, dışkıyı tutamama, üst abdomen şişkinliği, kilo kaybı ve çocuklarda gecikmeli büyüme ya da ergenlik yer alır.

Reuters'ın haberine göre, PYD’li Abed el Kerim Ömer ise İngiliz siyasetçilerce yapılan ziyaretin kendileri açısından kamuya açık gerçekleştirilen ilk üst düzey heyet ziyareti olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu’nun ziyaret çerçevesinde Japon mevkidaşı Taro Kono, Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Hiroshige Seko, Üst Meclis Başkanı Chuichi Date ve Temsilciler Meclisi Başkanı Tadamori Oshima ile görüşmesi ve Başbakan Shinzo Abe tarafından kabul edilmesi öngörülüyor.

Florya Metin Oktay Tesisleri’nde teknik direktör Fatih Terim yönetimindeki antrenmanlardan ilkinde üst kuvvet ve her oyuncunun kendi nabız aralığına göre yapılan aerob koşu gerçekleştirildi.

Raporda şifreleme, otonom ve insansız sistemler gibi agnostik teknolojiler, yapay zeka ve kuantum hesaplama, toplumun ilerlemesinden ziyade zarar vermek için kullanılabilecekleri korkusuyla endişe listesinin en üst sıralarında yer alıyor.

Kütahya'dan üst yüzeyi aharlı özel kağıtlar geldi.

Kütahya’dan üst yüzeyi aharlı özel kağıtlar geldi.

Üst çerçeve sensörler ve sensörler ve ahize için yerinde ama alt çerçeve neredeyse tamamen yok edilmiş.

Kuzey Kore'den kaçan ve şimdi Güney Kore'de yaşayan eski üst düzey yönetici Ahn Chan-il "Ri, Kuzey Kore'nin keskin tutumunu en iyi yansıtan ses.

Türkiye'yi Doğu Avrupa ve Orta Doğu'nun girişimcilik merkezi haline getirmeyi amaçlayan zirvede, Ömer Akarca (Galata Business Angels - Melek Yatırımcı), Numan Numan (Managing Director at 212), Kaan Kayabalı (Onedio Kurucu ve Üst Yöneticisi) katılımcılar arasında yer alacak.

Törene, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas, IC Holding Üst Yöneticisi Semih Ergür, Çeşme Marina Müdürü Can Akaltan ve sporcular katıldı.

Akkurt döneminde üst üste Kilis’i eğitimde Türkiye sıralamasına girdi.

Onun için diyoruz ki; ortaklarımıza taksit ödemelerinde aksatma yapmadan yani takibe düşmeden yaparsalar en üst limit olan 150.