Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
ışınlılar
  • isim, hayvan bilimi Bir hücreli hayvanların, kök bacaklılar sınıfına giren, protoplazmalarından, hareket ve duyu organı olarak yalancı ayak salan takım
Biyoloji Terimleri Sözlüğü
ışınlılar

Bir hücrelilerin (Protozoa), kök ayaklılar (Rhizopoda) sınıfından, vücutları küre biçiminde ye iç kapsülleri bulunan, delikli olan kapsülün içi çekirdekli sitoplâzmayı, dışı birçok koful kapsayan, denizlerde pelâjik yaşayan, kontraktil kofulları bulunmayan, çoğunlukla silisten yapılmış bir iskeletleri olan, bir hücreli alglerle ortak yaşayan bir takım.

Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
ışınlılar

Bir hücrelilerin (Protozoa), kök ayaklılar (Rhizopoda) sınıfından, vücutları küre biçiminde ve iç kapsülleri bulunan, delikli olan kapsülün içi çekirdekli stoplazmayı, dışı ise bir çok koful kapsayan, denizlerde pelajik yaşayan, kontraktil kofulları bulunmayan, çoğunlukla silisten yapılmış bir iskeletleri olan, bir hücreli alglerle ortak yaşayan bir takım.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
ışınlılar

(zooloji)

Zooloji Terimleri Sözlüğü
ışınlılar

(Radiolaria), (Lat. radiolus = küçük ışın): Birgözeli hayvanlardan kök-ayaklılar (Rhizopoda) sınıfının bir takımı. Vücutları küre biçiminde olup bir iç kapsülleri vardır. Delikli olan kapsülün içi çekirdekli sitoplazmayı, dışı sansar birçok kofulları kapsar. Denizlerde pelajik yaşarlar. Kontraktil kofulları yoktur Çoğunluk SiO2 den yapılmış bir iskeletleri vardır. Birgözeli alglerle ortakyaşarlar. Akantometra (Acanthometra) türü iyi bilinir.

Asalakbilim Terimleri Sözlüğü
ışınlılar

Yalancıayaklarını devim örgeni olarak kullanan ve deniz yüzeyinde özgür yaşayan kökbacaklılar takımı.

Vikipedi
Işınlılar

Işınlılar ya da Radiolaria; ameböid hareket eden Protozoa altaleminin bir sınıfı ya da Protista aleminin bir şubesidir.

Radyolaryalar, Kambriyen'den günümüze kadar gelmiş pelajik tek hücreli organizmalar olup, özellikle pelajik çökellerin yaşlandırılması büyük öneme sahiptirler. Radyolaryalar ilk kes 1834 yılında Meyen tarafından tespit edilmiş ve 1858 yılında Müller tarafından adlandırılmışlardır. 19. yüzyılda Challenger Gezisi sonucunda, 1847 Ehrenberg (Barbodos’ta) ve 1862 -1887 yıllarında da Hackel tarafından önemli çalışmalar yapılmıştır.

Tek hücreli Radyolarya’nın çaplarının uzunluğu 100–2000 m. arasındadır. Koloni şeklinde olanlarının uzunluğu ise; 250 m. ye kadar olduğu gözlenmiştir. Her bir hücrenin protoplazması merkez kapsül denilen delikli, organik bir zar tarafından dıştaki ektoplazma ve içteki endoplazma kısımlarına ayrılır. Bu merkezi kapsülden dışarıya yalancı ayakları radyal şekilde çıkar.

Radyolarya denizel zooplankton olarak, aksopodlarıyla yakaladıkları organizmaları (planktonlar ve bakteriler) besin olarak kullanırlar. Bu besinler kalimma içindeki boşluklarda sindirilir ve delikli merkezi kapsülden endoplazmaya geçerler. Fotik zonda yaşayan ve zooxonthellae (simbiyotik alg) içeren Radyolaryalar simbiyotik olarak yaşayabilirler. Radyolarya faunası yoğunluk ve çeşitlilik açısından genel olarak ekvator civarında bulunmasına rağmen kutup yakınlarındaki denizlerde de Diyatomlar'la beraber yoğun olarak bulunurlar.

20. yüzyılda 1960'ların sonu 1970'lerin başında kayaçlardan fosil çıkarmada yeni yöntemlerin bulunması, Taramalı Elektron Mikroskop'unun (SEM) çalışmalarda kullanılması ve Derin Deniz Sondaj Projesi'nin (DSDP) başlaması Radyolarya çalışmalarında çok hızlı ilerlemelere neden olmuştur. Bununla birlikte ülkemiz Radyolarya faunası ile ilgili yapılan çalışmalar çok sınırlıdır. Ülkemiz pelajik sedimanlar bakımından çok zengin olup bu sedimanların Radyolarya Faunasının saptanması ile geçmiş ortamlar ve Tetis Denizi’in gelişimi hakkında çok önemli ipuçları elde edilebilecektir. =