"ılımlı" ne demek

"ılımlı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Başından beri radikal görünmekten ve hatta klasik dini hareket olarak algılanmaktan kaçınarak "farklı, zararsız ve ılımlı" görüntü sergilemek isteyen örgütün, hiçbir zaman tamamen dini hareket olarak algılanmak istemediği belirtilen raporda, "Örgütün kendini isimlendirme tercihlerindeki bu bilinçli ve kolektif tutum dahi, bu yapılanmanın sosyolojik süreçlerin doğal akışıyla ortaya çıkan ve gelişen sivil toplum hareketi değil, başından beri gizli hedefler için organize ve devamında ise terörize olan bir örgüt olduğunu göstermektedir.

Televizyon konuşmalarında, konulara vukufu ve cerbezeli ama ılımlı üslubuyla yıldızı parlamaktaydı.

Kulislerde en geç kasım ayının ortalarına doğru, eğitilme gayesiyle ılımlı muhaliflerin Türkiye topraklarına getirilebileceği konuşuluyor.

Ülkedeki ılımlı muhafazakarlara yakınlığıyla bilinen Kanun Gazetesi'nde Halep'in Hantuman bölgesinde İran Devrim Muhafızları'nın son günlerde verdiği zayiat değerlendirildi.

Hava bombardımanlarında çocukların can vermesi karşısında dahi Ankara reaksiyonunda ılımlı bir üslup kullanmış, tartışmaları kamuoyu önünde alenen kavgacı bir retorik yerine, sakin diplomasiyle yürütmeyi tercih etmiştir.

Girdi fiyatlarındaki artış, Eylül 2017'den beri gözlenen en düşük hızda gerçekleşirken, nihai ürün fiyatları oldukça ılımlı bir artış gösterdi.

Bu nedenle OPEC'in üretiminde ılımlı bir kesinti yaparak İran ve Venezuela'daki gelişmeleri takip edeceğini düşünüyorum.

Bankanın 12 şubesinden gelen analizlerle hazırlanan raporda, ekonomik aktivitelerin çoğu bölgede ılımlı hızda artmaya devam etmesine karşın Dallas ve Philadelphia bölgelerindeki büyümenin bir önceki rapora kıyasla yavaşladığı kaydedildi.

Paris'teki BBC muhabiri Hugh Schofield, grubun içindeki ılımlı ve görüşme yanlısı üyelerin, sertlik yanlısı üyeler tarafından bastırıldığı hatta ölüm tehditleri aldıklarını aktardı.