"ısıtmak" ne demek

"ısıtmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sabah erken saatlerde soğuk olan evinin salon kısmını ısıtmak için elektrik sobasını açan şahıs, işlerini halletmek için diğer odaya gitti.

İçinde, milyonlarca yıl öncesine ait fosiller ile çeşitli dönemlere ait arkeolojik ve tematik bölümlerin olacağını anlatan Gülyaz, müzenin ayrıca, bölgeye özgü kaya yapısı nedeniyle ortam ısısını hapsetme özelliğine sahip olacağını, yaz aylarında serinletmek, kış aylarında da ısıtmak için bir enerji sarf edilmesine gerek olmadığını kaydetti.

Çatı tipi evinizin çatısına nasıl su ısıtmak için paneller koyuyoruz ya elektrik üretmek içinde solar paneller koyulma modelini getiriyor.

Maç arasında yarım limon, bacağı ısıtmak için bolca sürülen mentollü krem kokusu ve Gençlerbirlikli olmanın ruhu.

Kışın soğuk havalarda, daha eve gelmeden evinizi ısıtmak, eve doğru yola çıktığınızda fırındaki yemeğinizi pişirebilmek ya da yazın seyahat dönüşü evinizi istediğiniz gibi soğutmak.

Araştırmalar sonucu, havalimanına güvenli bir şekilde inen uçaktaki dumanın, yemekleri ısıtmak için kullanılan arızalı bir fırından kaynakladığı ortaya çıktı.