Güncel Türkçe Sözlük
şakımak
-
nsz Ötücü kuşlar ezgili ses çıkarmak, ötmek,
şakramak, terennüm etmek
"Kalk dilber, gidelim bağ arasına / Şakısın bülbüller, gül incinmesin" - Karacaoğlan
- Çok konuşmak, çenesi düşmek
"Eskiden hiç lakırtı söylemeyen bu ihtiyar, şimdi şakıyordu." - Ö. Seyfettin
-
-i Güzel şarkı söylemek veya şiir okumak
"Hep aşkı, hep inançları, hep yurt sevgisini şakıyan şairler vardır; ben şair olsaydım ışığın verdiği hazları söyler, hep güneşe övgüler yazardım." - N. Ataç
Tarama Sözlüğü
şakımak
Şimşek ve yıldırım gibi çakmak, parlamak.
Şakrak şakrak ezgiler ırlamak, terennüm etmek.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
şakımak
Aydınlanmak, parlamak.