"şedit" ne demek

"şedit" kelimesinin kullanım örnekleri.

Silahsız bir şekilde yaptıkları gösteriler İsrail tarafından en şedit, en vahşi yöntemlerle bastırılmak istenmiştir.

Sanırsın ki cephede düşman bir ülkeyle en şedit bir şekilde savaşıyorsun.

Yüz sene önce ecdadımızın, dedelerimizin ve ninelerimizin ortaya koyduğu bir Kurtuluş Savaşı'ndan çok daha şedit ve kritik, hayati bir Kurtuluş Savaşı ile karşı karşıya olduğumuz bir dönem ve bu savaşı veren, bu milletin önünde en ön safta kefeni cebinde bu siyaseti ortaya koyan Cumhurbaşkanımızın yanında durmanın ne kadar hayati olduğu bir dönemdir.

Biz, gördüğümüz dostluklar karşısında ne kadar kadirşinas isek, maruz kaldığımız düşmanlıkların cevabını misliyle verecek kadar da şedit bir milletiz.

Biz gördüğümüz dostluklar karşısında ne kadar kadirşinas isek, maruz kaldığımız düşmanlıkların cevabını misliyle verecek kadar da şedit bir ülkeyiz.