Kelime tanımını bul

Could not find any definition of word "şişmiş"

"şişmiş" kelimesinin kullanım örnekleri.

Burun ve yanak üzerinde kelebek döküntüsü, cilt döküntüleri üzerinde güneşe maruz vücudun bölümleri, ağız veya burunda yaralar, ağrılı ya da şişmiş eklemler, ateş, kilo kaybı, saç dökülmesi, yorgunluk, derin nefes çekerken göğüs ağrısı, solmuş mor parmaklar, karın ağrısı, böbrek iltihabı baş ağrısı, paranoya, şizofreni, halüsinasyonlar, depresyon, bellek sorunları, nöbetler, kan pıhtıları gibi daha birçok belirtileri vardır.

Kadınlarda kırmızı veya morumsu renkte, şişmiş veya tahriş olmuş göğüsler, iltihaplı meme kanseri anlamına gelebilir.

Ameliyat öncesinde sık sık enfeksiyon geçiren ve buna bağlı olarak sürekli antibiyotik kullanması gereken Kıcan, ameliyat sonrasında enfeksiyon sorunu yaşamaz duruma gelmiş, şişmiş durumda, içerisi idrar ile dolu olan böbreği normal böbrek boyutlarına ulaşmış ve parankim kalınlığı da normal sınırlarına gelmiştir.

Cenevre Üniversitesinde görevli astronomların liderliğinde yapılan gözlem sırasında yüksek ısı nedeniyle atmosferden kaçan helyumun gezegenin balon gibi şişmiş gözükmesine neden olduğu belirtildi.

Saç çekilmesinden kaynaklanan çürük veya berelenmiş kafa derisi ve şişmiş gözler.

Şişmiş ve kıyıya vurmuş balıkları bazı vatandaşların topladığı görüldü.

Geçen hafta cuma günkü depremin ardından bölgeye pazar günü ulaştıklarını ve hemen arama kurtarma çalışmalarına başladıklarını aktaran Ahmet, tsunamide denize çekilen cesetleri sahile vurmuş gördüklerini, çoğunun vücutları şişmiş ve bazılarının yüzünü tanınmaz halde bulduklarını ifade etti.

Dekonjestanlar burnun şişmiş mukozalarını küçülterek nefes almanıza yardımcı olur.