Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
açılabilmek
  • nsz Açılma ihtimali veya imkânı bulunmak
    "Kanı kanıma sıcak gelmeseydi bu kadar çabuk tanışır ve açılabilir miydik?" - E. İ. Benice

"açılabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu potansiyeli harekete geçirerek küresel pazarlara ve iç pazara daha planlı ve organize bir şekilde açılabilmek için serbest bölge çalışmalarına hız verdik.

İhracat pazarları ile aktif temasın korunması ve yeni pazarlara açılabilmek için seri ulaşımın büyük önem taşıdığını belirten Naslı, aktarmalı ulaşımın ise zaman, para ve müşteri kaybına yol açtığını, sonuçta hem kendileri, hem Ankara, hem de ülkenin zarar ettiğini vurguladı.

Canhür Aktuğlu, hem yurt içi hem de yurt dışına açılabilmek için de çalışma yürüttüklerini sözlerine ekledi.

Uluslararası pazara açılabilmek amacıyla İngiltere ve İspanya'da satış ofisleri açan ve kısa sürede Avrupa ülkelerinde tanınırlığını artıran Karataş, şu anda 36 ülkeye ürünlerini satıyor.

Kentte sıcaklığın sıfırın altında 12 dereceye kadar düşmesi nedeniyle teknelerinin bazı aksamları ve ağları buz tutan balıkçılar, denize açılabilmek için havanın düzelmesini bekliyor.

Dünyaya açılabilmek için de yabancı dile sahip evlatlarımızın olması lazım.

Rusya'ya domates ihracatında kısıtlamaların kaldırılmasıyla rahatlayan Şanlıurfalı seracılar, Avrupa pazarına açılabilmek için 1 Nisan itibariyle başlayacak kotanın da kalkmasını istiyor.