Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Açma işini yaptırmak
"Züğürtlükten, telefonumuz kesildi mi ona bir selam yollar açtırırdık." - Y. Z. Ortaç
"açtırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bunun yanında kış mevsiminde yolu kapanan köylerdeki vatandaşlar, sırf yollarını açtırmak için asılsız ihbarlarda bulunuyorlar.
Onların bu derdine birazcık olsun deva olabilmek için, yıllar önce kaybettiğim annem adına burada bir su kuyusu açtırmak istedim.
Kim benim futbolcularıma imza attırdıysa transferleri açtırmak zorundalar.
Kredi kartınızı online alışverişe açtırmak için telefon bankacılığını kullanabilirsiniz.
En son olarak da bazı bankalar online alışverişe açtırmak için SMS kullanımına da izin vermiştir.
Ramazan ayını bahane olarak gören bazı fırsatçılara göz açtırmak istemeyen Keçiören Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, yaklaşan Ramazan ayı ile birlikte çarşı ve pazarlarda yaşanan alışveriş yoğunluğunu da dikkate alarak harekete geçti.
Talih ve kısmet açtırmak isteyen genç kız ve kadınlardan yüzük, küpe gibi eşyalarını çömleğe atmaları istenir ve çömleğin üzerine su eklenerek ağzı kapatılır.
Nezir kardeşimiz, şahadet şerbetini içtikten sonra Mehmet amcamız yanımıza gelerek, evladı için mahalleye yeni bir içme suyu sondajı açtırmak istediğini söyledi.
Bizleri yol açtırmak, arabasını çektirmek için 'mahsur kaldım' diye arayan çok sayıda vatandaşımız var.
Bugün bütün hanımefendiler ister başını açsın, ister başını örtsün, biz ona zorla başını açtırmak, zorla başını örttürmek durumunda değiliz.
Bu konuda provokatörler ve ithal et lobileri 2010 yılındaki gibi yine meydanlara çıktılar ve ithal et yolunu açtırmak istiyorlar.