Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Bir şeyin ağırlaşmasına yol açmak
"ağırlaştırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yani mesele cezayı ağırlaştırmak değil, var olan cezayı suçluya verebilmek.
İstikrar ve huzur istemeyenler yıllardır devam eden sıkıntıları daha da ağırlaştırmak isteyenler var.
Onların taktiği maçı germek, oyunu ağırlaştırmak ve bizim tempomuzu düşürmekti.
Temel besin alerjileri çeşitli ilaçların yan etki profillerini ağırlaştırmak gibi, vücutta daha nice bozukluğa yol açıyor.
Onun, Suriye'ye, Avrupa mülteci krizini ağırlaştırmak için müdahale ettiğine inanmak için bir neden yok.
Ülkede suçların önlenmesinin çaresi cezayı ağırlaştırmak değil, gerçekten suçluyu tespit etmek ve cezasını verebilmek.
İnsan sağlığını tehdit eden gıdaları üreten, taklit veya tağşiş yapan firma veya kişilere verilen cezaları ağırlaştırmak için yasal değişiklik yapacak.
Başta birinci basamak sağlık hizmeti sunmakla görevlendirilen aile hekimliği çalışanları oldubittiye getirilmek istenen uygulamalarla iş yükleri artırılmakta ve çalışma şartları ağırlaştırmak istenmektedir.