Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
ağız
  • isim, anatomi Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ
  • Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü
    "Küçük bir ağız."
  • Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı
    "Ağızları kopmuş bir çay takımının arasına gizlenmiş, koyu renkli bir cildi oradan alarak bana uzattı." - H. R. Gürpınar
  • Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap
    "Çay ağzı."
  • Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı
    "Körfezin ağzı."
  • Çıkış yeri
    "Şimdi tünelin ağzında değilim artık." - A. Ağaoğlu
  • Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak
  • Kesici aletlerin keskin tarafı
  • Üslup, ifade biçimi
    "Ertesi günü bazı gazeteler bu haberin bir noktasını yarı resmî bir ağızla tekzip ettiler." - T. Buğra
  • 10. Uç, kenar
    "Topun ağzında. Uçurumun ağzında."
  • 11. dil bilimi Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili
    "Anlaşılmaz, garip köylü ağızlarıyla konuşuluyordu." - S. F. Abasıyanık
  • 12. müzik Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü
ağızotu
  • isim Topları ateşlemek için falyaya konulan ve barutun patlamasına sebep olan madde
açıkağız
  • isim, bitki bilimi Turpgillerden bir bitki (Hesperis acris)
sarıağız
  • isim, hayvan bilimi Gölge balığıgillerden, ağzının içi sarı, büyük pullarla örtülü bir tür balık, denizgüzeli (Sciaena aquilla)
aslanağzı
  • isim, bitki bilimi Sıracagillerden, türlü renkte, güzel, kokusuz çiçekleri olan bir bitki, danaburnu
  • Havuz kenarlarına konulan ve ağzından su akan aslan biçiminde süs taşı
kurtağzı
  • isim, denizcilik Gemi ve sandallarda halatın geçmesi için teknenin kenarına tutturulmuş, açık ağız biçiminde metal parça
  • Doğramanın birbirine geçen dişleri
  • Çatıdaki dışa açılan küçük pencere
tavşanağzı
  • isim, bitki bilimi Pembe renkli bir tür çiçek
yavruağzı
  • isim Kavuniçi ile pembe arası bir renk
  • sıfat Bu renkte olan
    "Kadının üstünde yavruağzı, keten bir takım giysi var." - İ. Aral
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
ağız
  1. Besinlerin alındığı iki dudak arasındaki açıklık.

  2. Sülüklerde insan ve hayvan derisini delmek amacıyla kullanılan ön çekmende bulunan ve tek hücreli bezlerin salgı deliklerinin açıldığı ağız parçaları.

Biyoloji Terimleri Sözlüğü
ağız

Bir hayvanın besinini aldığı açıklık; dudaklar arasındaki açıklık.

sarıağız

Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, gölge balığıgiller (Sciaenidae) familyasından, 2 m kadar uzunlukta, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir tür.

Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
ağız

Bir hayvanın besinini aldığı açıklık.

sarıağız

Kemikli balıklardan, gölge balığıgiller (Sciaenidae) familyasından, 2 m kadar uzunlukta olabilen, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz’de yaşayan bir tür.

Tiyatro Terimleri Sözlüğü
ağız

Yöresel konuşma.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
ağız

(coğrafya)

sarıağız

(zooloji)

aslanağzı

(botanik)

Zanaat Terimleri Sözlüğü
ağız

(I) Bıçakların keskin kısmı. (*Senirkent -Isparta)

Halkbilim Terimleri Sözlüğü
ağız

Tarihsel gelişim ve bölge etkisiyle, bir anadilin lehçesi içinde ses, yapı yönünden görülen küçük ayrılıkların her biri. bk. dil, sınıf.

Dilbilim Terimleri Sözlüğü
ağız

Türlü şartlara ve hallere göre, kullanılan dil: ŞEHİRLİ AĞZI, ( Urbanisme ), TAŞRA AĞZI ( Provincialisme ), KÖYLÜ AĞZI ( Rusticisme ), SOKAE: AĞZI veya AŞAĞILIK AĞIZ ( Vulgarisme ), KULLANIŞ AĞZI ( Parler d'usage ), ÖZEL AĞIZ ( Parler spécial ), YEREL AĞIZ ( Parler local ).

Zooloji Terimleri Sözlüğü
ağız

Bir hayvanın besinini aldığı açıklık; dudaklar arasındaki açıklık.

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
ağız

Kendine özgü söyleyişi olan yöresel konuşma.

Gramer Terimleri Sözlüğü
ağız

(I) Yüzün aşağı kısmında bulunan, sesin çıkmasına ve biçimlenmesine yarayan organ.

Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu
ağız

Azerbaycan Türkçesi: ağız; Türkmen Türkçesi: agız; Gagauz Türkçesi: aaz; Özbek Türkçesi: όğiz; Uygur Türkçesi: eğiz; Tat: awız; Başkurt Türkçesi: awız; Kmk: awuz; Krç.-Malk.: awuz; Nogay Türkçesi: awız; Kazak Türkçesi: awız;Kırgız Türkçesi: ooz; Alt: oos; Hakas Türkçesi: ahsi ~ aas; Tuva Türkçesi: aás; Şor Türkçesi: aksı; Rusça: rot

Coğrafya Terimleri Sözlüğü
ağız

Bir akarsuyun göle ya da denize döküldüğü yer.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağız
  1. Sefer, defa, kere.

  2. Pekmez kaynatılırken tavaya konulan bir kaynatmalık şıra: Üç ağız pekmez kaynattık.

  3. Ekmekçilikte fırına her seferde atılan ekmek.

  4. Bir bel ağzının açtığı arktan akan su.

sarıağız

Uzun, yuvarlak, ak renkli, genişçe ağızlı bir çeşit balık.

kurtağzı
  1. Boyunduruğun oka takılan yerine konulan ağaç parçası.

  2. Kırılan dingilin yerine çakılan iç içe geçirilmiş U biçiminde demir.

yavruağzı

Sarı çiçekli bir kır bitkisi.

Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü
ağız

Türlü şartlara ve hallere göre, kullanılan dil. (ŞEHİRLİ AĞZI, Urbanisme; TAŞRA AĞZI, Provincialisme; KÖYLÜ AĞZI, Rusticisme; SOKAK AĞZI veya AŞAĞILIK AĞIZ, Vulgarisme).

Gökbilim Terimleri Sözlüğü
Ağız

(alfa Eri) Irmak'ın a yıldızı.

Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü
ağız

(Derleme.. şive) Tarihî gelişim ve bölge etkisiyle, bir anadilin lehçesi içinde ses ve yapı bakımından görülen küçük ayrılıklar: İstanbul ağzı, Gaziantep ağzı, taşra ağzı, Rumeli ağzı, Anadolu ağızları vb.

Vikipedi
Ağız (dilbilim)

Ağız aksan ya da dilbilim terimi olarak, bir şive içinde oluşan, ses ve söyleyiş değişikliklerine dayanan küçük kollara, bir ülkenin çeşitli bölge, il veya ilçelerinin sözcükleri söyleyiş bakımından birbirinden ayrı olan konuşmalarına verilen addır. Örneğin Türkiye’de Ege ağızlarında genellikle yazı dilindeki biliyorum çekim yapısı yerine biliyom kullanılır.

Standart yazı dili dışında, dünyadaki dillerin ağızları vardır. Bunlar, coğrafya, sosyolojik etki gibi sebeplerle birbirlerinden çeşitli oranlarda farklılaşırlar.

Ağız

Ağız, sindirim sisteminin giriş boşluğudur. Bu boşlukta, diş arkları ve dil bulunur.

Ağız (yıldız)

Ağız (α Eri / α Eridani / Alfa Eridani), Irmak takımyıldızının en parlak, ve gökyüzünün de sekizinci en parlak yıldızıdır.

Ağız, 6 ile 8 güneş kütlesi büyüklüğünde bir parlak mavi yıldızdır. Her ne kadar ana dizide olarak sınıflandırılmış olsa da, Güneş'den binlerce defa daha parlaktır. Güneş dizgemizden mesafesi 144 ışık yılıdır.

Ağız (anlam ayrımı)
  • Ağız - Irmak takımyıldızının yıldızı.
  • Ağız - organ
  • Ağız - şivenin altkolu
Aslanağzı

Aslanağzı, Plantaginaceae familyasına ait, Antirrhinum cinsinden tek yıllık otsu bitki türlerinin ortak adı.

Yakın zamana kadar, geniş çaplı DNA araştırmalarının sonuçları alınana değin, grubun Scrophulariaceae familyasına ait olduğu sanılmaktaydı.

Boyu 40–80 cm'e kadar çıkabilir. Lavanta, portakal, pembe, sarı, kırmızı, beyaz gibi farklı renklerde, salkım biçiminde çiçekleri vardır. Yaprakları oval ya da mızrağımsı biçimdedir. Güneş alan yerlerde yetişir. Gevşek, geçirgen, besin maddelerince zengin, iyi gübrelenmiş, kireçli topraklarda iyi gelişir. Yaz başından sonbahara kadar çiçeklidir. Doğal olarak kuzey yarımkürede, özellikle de Akdeniz çevresinde yetişir.

Liste tamamını içermemektedir.

Seksiyon: Antirrhinum
  • Antirrhinum australe
  • Antirrhinum barrelieri
  • Antirrhinum boissieri
  • Antirrhinum braun-blanquetii
  • Antirrhinum charidemi
  • Antirrhinum graniticum
  • Antirrhinum grosii
  • Antirrhinum hispanicum
  • Antirrhinum latifolium
  • Antirrhinum lopesianum
  • Antirrhinum majus
  • Antirrhinum meonanthum
  • Antirrhinum microphyllum
  • Antirrhinum molle
  • Antirrhinum onubensis
  • Antirrhinum pertegasii
  • Antirrhinum pulverulentum
  • Antirrhinum rupestre
  • Antirrhinum sempervirens
  • Antirrhinum siculum
  • Antirrhinum spurium
  • Antirrhinum valentinum

Seksiyon: Orontium

  • Antirrhinum calycinum
  • Antirrhinum orontium

Seksiyon: Saerorhinum

  • Antirrhinum breviflorum
  • Antirrhinum confertiflorum
  • Antirrhinum cornutum
  • Antirrhinum costatum
  • Antirrhinum coulterianum
  • Antirrhinum fernandezcasasii
  • Antirrhinum filipes
  • Antirrhinum kellogii
  • Antirrhinum kingii
  • Antirrhinum leptaleum
  • Antirrhinum multiflorum
  • Antirrhinum nuttalianum
  • Antirrhinum ovatum
  • Antirrhinum subcordatum
  • Antirrhinum vexillo-calyculatum
  • Antirrhinum virga
  • Antirrhinum watsonii

"ağız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Hastalık başlangıçta 1-2 gün süren 38-39 derece ateş ile başlayıp sonrasında ağız içinde aft benzeri yaralar, el içi ve ayak tabanında isilik benzeri kızarıklıklar şeklinde görülür.

Aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kağıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendil çöp kutusuna atılmalıdır.

Aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kağıt mendille kapatılmalı ve tekrar kullanılmamalıdır.

Aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kâğıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendil çöp kutusuna atılmalıdır.

Teşekkür Belgelerine layık görülen diğer işletmeler ise, Ece Saray, Orday Ozalit, Ufuk Elektronik, Mozaik Restaurant, Fethiye Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü, Alesta Yatch Hotel, Acil Medikal, Atapark Hotel'e Başkan Saatcı, özverili çalışmalarını koruyan işletmelere teşekkürlerini sundu.

İnsanoğlu her gün solunum yolu (küf, toz, polen) ve ağız yoluyla (gıda) milyonlarca allerjen ile karşılaşmasına rağmen, bu zararsız yabancıları immün sistem ayırd ederek onları kabul eder.

Ağız ile alt çene arasındaki yatay çizgisi, altmışlı yaşlar içindeki bir yaşam değişikliğini yansıtan bir çizgidir.

B vitamini eksikliğinde ağız dokularında hassasiyet ve dişleri çevreleyen alveol kemiğinde harabiyet görüldüğü ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "C vitamini eksikliği ise yine kireçlenme bozuklukları ve diş etlerinde kanamalara yol açan bazı hastalıklara sebep olur.

Onul Üner “Çocuklarda kullanılan ağız içi apareyleri arasında; genişletme apareyleri, genellikle alt çene büyümesini öne doğru yönlendiren fonksiyonel apareyler, azı dişlerini itici apareyler, parmak emme, dil emme, dudak emme, tırnak yeme, atipik yutkunma gibi alışkınlık önleyici apareyleri sayabiliriz.

HASTALIK SAÇIYOR Halk arasında ‘madeni dolgu’ diye bilinen amalgam dolguların ise insanların ağız ve vücut sağlığını tehdit ettiğini kaydeden Dt.

Epidermolozis bülloza (Epidermolysis bullosa) veya kelebek hastalığı olarak bilinen deride ve mukozada (ağız içi, genital bölge, anal bölge, göz, burun, nefes yolu, yemek borusu) gibi vücut bölgelerinde içi su dolu kabarcıklar (bül) oluşumu ile kendini gösteren bir hastalıktır.

Kurban edilecek hayvanın genel görünümü açısından hasta ve düşkün görünmemesi gerektiğine dikkat çeken Zengin, " Hayvanın ağız, burun, kulak ve anal deliklerinden kan geliyor olmaması, ateşli olmaması, halsiz ve düşkün olmaması gerekiyor.

Tüm bunların yanında nadir de olsa göz, ağız, genital veya anal bölgede de oluşabilir.

FAST için hastanın 3 önemli bulgusundan bir tanesi bile varsa hasta hastaneye ulaştırılmalıdır: Bir yakınınız ya da arkadaşınızın aniden konuşması bozulursa, bir tarafındaki kol veya bacağında güçsüzlük, uyuşukluk fark ederseniz, yüzünde özellikle de ağız köşesinde sarkma olursa ne yaparsınız?

Sıklıkla kol, bacak, yüz, ağız, bağırsak ve üst hava yollarında şişliklerle ortaya çıkan hastalığı nedeniyle tedavi görmeye başlayan Çakır, Herediter Anjiyoödem Hastaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (HAÖDER) kurucuları arasında yer aldı.