Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
ağızlık
  • isim Bir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç
    "Kiraz, bilir miydi ki günün birinde tütün diye bir ot çıkacak ve insanlar bunu içmek için dallarını kesip kesip ağızlık yapacak?" - R. H. Karay
  • Nefesli çalgılarda ağza gelen yer
  • Hayvanın ısırmasına, zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri vb. kafes
  • Telefon vb. cihazlarda ağza yaklaştırılan bölüm
  • Kuyu bileziği
  • Su tesisatında su alıp vermeye yarayan vanalı uç
  • Yemiş küfelerinin üzerine yapraklı dallarla yapılan kapak
  • Dokumacılıkta çözgünün açılıp kapandığı ve içinde mekiğin geçtiği yer
  • Bir şeyin başladığı yer
  • 10. Huni
Zanaat Terimleri Sözlüğü
ağızlık

(I)

  1. Tarlalarda ekim ya da sürüme ilk başlanan yer. (*Merzifon -Amasya)

  2. Çift sürme sırasında çift hayvanlarının ot yemelerini önlemek için ağızlarına takılan ip, zincir, fındık dalı ya da asma çubuklarından örülmüş burunsalık (*Kemalpaşa -İzmir; *Terme -Samsun; Çerkeşgüveyi *Fatsa -Ordu)

  3. Kağnılarda okun altındaki ağaç. (Yurtbeyi *Gölbaşı -Ankara)

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağızlık
  1. Bir şeyin başladığı yer.

  2. Huni.

  3. Su için ölçü birimi.

  4. Yayık çömleğinin ağzına bağlanan deri kapak.

  5. Süt süzerken huni içine konan ince bez.

  6. Çift sürerken, hayvanların bir şey yemelerine engel olmak için, ağızlarına takılan tel, ip, kendir, sazdan örülen veya çuvaldan yapılan torba.

  7. Kuzu ve oğlakların süt emmemeleri için ağızlarına takılan tel kafes.

  8. İneklerin kendi kendilerini emmemeleri için ağızlarına takılan tel veya kirpi dikeninden yapılan kafes.

  9. Kuyu ağzına konan yuvarlak, delikli taş.

  10. Emzik.

  11. Sepet veya küfe ağzını kapatmak için konulan ot, dal.

  12. Ekmek pişirilirken fırının ağzına konan bir miktar odun.

  13. Kağnı, kanat başlarına kadar dolduktan sonra en üste yüklenen deste.

  14. Su arkının sulanan yerlere açılan kısmı, ark başı, arklardan sulanacak tarlaya açılan su yolu.

  15. Kirizme yapılırken, bağ, bahçe bellenirken belin açtığı derinlik, ilk çukur, hendek.

  16. Fidan dikmek için açılan yer.

  17. Kütüğü parçalarken açılan yarık.

  18. İki bağın arasındaki yol.

  19. Dokuma tezgâhında mekiğin işlemesi için bırakılan çözgü aralığı.

  20. Çözgü dolaplarında ipliğin muntazam gidişini sağlıyan araç.

  21. Hazırlık: Baban ağızlığını yaptı mı?

  22. Dam çevrilir veya örtülürken, çevrilmekte veya örtülmekte olan açık kısım.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü
ağızlık

genel uygulayım: 1-Bir sıvıyı dar ağızlı bir kaba aktarmak için kullanılan koni biçimindeki araç. 2 -Boru, boşaltıcı vb. ağzına takılan yuvarlak bilezik ya da halk

"ağızlık" kelimesinin kullanım örnekleri.

Başka bir saldırı gerçekleştirmemesi için ağızlık takılıp ön ayakları da bileklerinden bağlanarak götürülen deve, götürüldüğü mezbahada veteriner hekimler tarafından ön muayenesi yapıldıktan sonra kesime alındı.

Soydukları çam kabuğunu, nota deliklerini açtıkları kargıyla birleştirdiğini anlatan Dev, daha sonra yine çam kabuğundan yaptıkları ağızlık kısmını eklediklerini belirtti.

Vatandaş, köpeklerin saldırı ihtimaline karşın zorunlu olmasına rağmen ağızlık takmayarak sadece onları birbirine bağladı.

Köpek çok güçlüyse, diğer hayvanlara saldırma durumu varsa ağızlık takmak yeterli olabilir.

Işıklı uyarı göstergesi zorunlu tutulan telefonların ağızlık ve kulaklık kapsülleri dinamik tip olacak, uğultusuz, iyi bir ses iletimi ve yüksek ses çıkışı sağlayacak.