Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Ağacı bol olan (yer)
"Burası şehrin en iyi semtlerinden birinde ve ağaçlıklı, sakin bir sokakta idi." - T. Buğra
"ağaçlıklı" kelimesinin kullanım örnekleri.
Buldan Yayla Gölü ve civarındaki ıslak çayırlar, ağaçlıklı ve çalılık alanlar, orman sınırı ve tarımsal araziler kuşlar bakımından önemli bir ekosistem oluşturmaktadır.
Ormanlarda piknik yapmak yerine daha az ağaçlıklı park ve bahçelerde piknik yapmak, orman yangınlarını da engelleyecektir.
İddianamede, şüpheli Hasan Aslanbay'ın ifadesinde, Sönmezateş'in hedefin bulunduğu yeri bildiğini, yüksek ağaçlıklı bir tatil yeri olduğunu, sivillerin de olduğunu, meskun mahalde operasyon yapmanın zor olduğunu, sivillerin arasından ateş gelirse tereddüt edilmemesini belirttiği de aktarıldı.
Edinilen bilgilere göre, TBMM kampüsünün yoğun ağaçlıklı bölümünde yaşayan sincaplar kendilerine yiyecek vermek isteyen üç personeli değişik zamanlarla ısırdı.
Lyme hastalığına yakalanma riskiniz hastalığı taşıyan kenelerin geliştiği çimenli ve yoğun ağaçlıklı alanlarda vakit geçirdiğinizde artıyor.
Ağaçlıklı bir yerde çekilmiş olayla ilgisiz bir fotoğraf, evlatlarımızın şehit olduğu yer olarak gösterildi.
Dünya Mimarlık Festivalinde de finale kalmıştı İzmirlilerin binaların arasından sıyrılıp denize daha yakın olması gerektiği düşüncesiyle hareket edilen Bostanlı Gün Batımı Terası, ağaçlıklı yapay bir tepe üzerinden başlayıp denize kadar uzanan bir dizi ahşap platformdan oluşuyor.