"ağlama" ne demek

"ağlama" kelimesinin kullanım örnekleri.

Evde yaşanan şiddete çocukların büyük oranda tanık olduğu ve bundan olumsuz olarak etkilendiğinin saptandığı araştırmada, çocukların sıklıkla gösterdikleri tepkilerin ansal olarak, belirgin ağlama, ne yapacağını bilememe, şoka girme, anne-babanın kavga etmesini önlemeye çalışma, anneyi destekleme ve korumaya çalışma olduğu belirlendi.

Uzmanlar sonbahar depresyonunu ufak tefek şeylerden rahatsız olma, hayata karşı kayıtsızlık ve sebepsiz ağlama, hüzünlenme belirtileriyle tanımlıyor.

BURSA'nın İnegöl İlçesi'nde kokuş aşağı inerken freni boşalıp park halindeki araca çarpan minibüsün altında kalan 3 yaşındaki Halil Özdemir, yaklaşık yarım saat sonra ağlama sesini duyan vatandaşlar tarafından fark edildi.

Çok ağlama, gözleri ovuşturma torbalanmaya, sarkmaya katkıda bulunuyor.

Meriç İlçesi'nin Yunanistan sınırında bulunan Serem Köyü'nde dün sınırda devriye görevi yapan askerler, çocuk ağlama sesi duyunca o bölgeye gitti.

Giresunspor makamı ağlama, sızlanma makamı değil, hizmet etme makamıdır.

Böylesi günlerin ağlama, sızlama yerine aslında yapılanları ve yapılacak olanları yeniden gözden geçirmesi ve yeni strateji belirlenmesi açısından önemli buluyoruz.

Yeni doğanlarda ve bebeklerde afet bilişselliği gelişmemiş olmasına rağmen bu tür deneyimler, ayrılma kaygısı, ağlama ve huzursuzluk artışı ve abartılmış ürkme reflekslerine yol açabilir.

Arıoğul, Alzheimer belirtileri gösterenlerin davranış ve duygularında da değişiklik olduğunu kaydederek, çabuk sinirlenme, nedensiz ağlama şeklinde durumların ortaya çıktığını aktardı.