Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
adaletsiz
  • sıfat Adalete aykırı düşen (şey)
    "Adaletsiz karar."
  • Adaleti olmayan (kimse)

"adaletsiz" kelimesinin kullanım örnekleri.

Milletvekilleri, ülkede bankacılık sisteminde yaşanan sorunlar, 'adaletsiz' vergi sistemi, ekonomik krize karşı gerekli tedbirleri alamamak ve uygun mali denetim ve şeffaflığı sağlayamamaktan sorumlu tuttukları Karbasian hakkında gensoru oylaması yapılması talebinde bulunmuştu.

Bunun çok adaletsiz olacağını söylemek için dershaneci olmaya gerek yok.

Dünyada insan haklarına aykırı tüm olayların, ekseriyetle halkı Müslüman olan devletlerdeki zulüm ve insanlık dışı olayların ardında bu adaletsiz tutumun yatıyor olması çizimlerle anlatılacak.

Küreselleşmenin yarattığı sorunların en temelinde ülkeler, bölgeler, sınıflar arasında ortaya çıkan adaletsiz, eşitsiz büyük zenginlik farkları yatmakta.

Yargıtayın bu kararı hukuksuz ve adaletsiz sonuçlar doğurmuş, yerel mahkemeler de işbu bozma kararına uymuşlardır.

Sistem anarjisi içerisinde bunalmış, haksız, adaletsiz uygulamalarla canından bezdirilmiş, başarısız reformlar nedeniyle bir dokun bin ah işit noktasına getirilmiş 20 milyon öğrenci, 30 milyon veli, bir milyonu aşkın öğretmen ve on binlerce idari personelden müthiş bir destek gören Bakan Ziya Selçuk, bu paralelde de büyük bir beklenti noktası olmuştur.

Kilisenin sahiplik iddiasıyla oluşan 12 yıllık durumun adaletsiz olduğu ve vatandaşların menfaatine ters düştüğü vurgulanarak bazı çözüm önerileri sunuldu.

Bu adaletsiz ve zararlı yaptırımlar, İran ekonomisini ve para birimini harap ediyor.

O yüzden Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanımız, bu taşeron şirketlerdeki arkadaşlara kadro vererek küresel emperyalizme karşı küresel güçlerin ülkemiz gibi ülkelere dayattığı yanlış, haksız ve adaletsiz uygulamalara karşı bir meydan okuma yapmıştır.

Avrupa Birliği bize uzun bir süredir adaletsiz davranıyor ticaret konusunda.