"akıllıca" ne demek

"akıllıca" kelimesinin kullanım örnekleri.

Tek bir kasede tümünü dondurmak yerine parça parça dondurmak çok daha akıllıca olabilir, ancak tabii kalabalık bir aileyseniz tek parça halinde de dondurulabilir.

Bu sorunların çözümlenmesi, akıllıca, sistematik ve bilinçli bir şehir planlaması anlayışıyla düzenlenmiş kentçilik sisteminin yaşama geçirilmesine bağlıdır.

Yani tam Marksist, Lenilist ve kolektivist bir yönetim değil, ama daha sol tandanslı daha halkçı bölüşüm üretmek ve birazda akıllıca bir olaydı.

Pas geçmenin hiçbir tehlikesi yok havacılık literatüründe, tam tersine pas geçmek çok akıllıca, mantıklıca ve çok iyi bir yapılmış harekettir.

Sezon sonunda ah, vah çekmekteyse, Rusya pazarında ciddi bir tanıtım kampanyası yapmak sanki çok daha akıllıca olacaktır.

Bilgece ve akıllıca bir kararla, insaflı ve adaletli bir duruşla Suriye topraklarına, Suriye liderinin daveti üzerine meşru bir müdahalede bulundu.

Bu şekilde Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin desteklenebileceğini ve hızlandırılabileceğini belirten Gabriel, şu an Almanya'nın da AB'nin de takip ettiği politikaların pek akıllıca olmadığına işaret etti.

Bence, şu anki politikalar, Almanya'nın da AB'nin de takip ettiği politikalar, pek akıllıca değil.

Mükemmel değil, akıllıca değil ama kesinlikle zorlayıcı çok oyunculu eğlenceler için birebir.

Yunanistan için en akıllıca yol, hukuka saygılı olmak ve gerilimi tırmandıracak eylemlerden uzak durmaktır.