Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
akıtabilmek
  • -i, -e Akmasını sağlama ihtimali veya imkânı bulunmak
  • Akıtmaya gücü yetmek

"akıtabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Katil İsrail’in bir haftadır havadan ve denizden sürekli abluka altında tuttuğu Gazze' ye karadan da saldırısı ile her gün yüzlerce masum insanın canına kıydığını belirten Köşk Belediye Başkanı Rıfat Kadri Kılınç, “Müslüman kanına doymayan Siyonist zihniyet, daha fazla Müslüman kanı akıtabilmek için katliamlarına devam etmektedir.

Oda binasında basın açıklaması yapan Özelçi, “Katil İsrail bir haftadır havadan denizden sürekli abluka altında tuttuğu Gazze' ye karadan saldırmaya başlamıştır, Müslüman kanına doymayan Siyonist zihniyet, daha fazla Müslüman kanı akıtabilmek için katliamlarına devam etmektedir.

Kısacası toplumun kuruyan gönül pınarlarından bir damla su akıtabilmek adına elimizden geldiği kadar çalışacağız" dedi.

Biz de sorumlu bir siyasetin sahibi olarak prensiplerimizi esas alarak bu süreci kolaylaştırmak, suyu doğru mecrada akıtabilmek adına düşüncelerimizi, yaptığımız ziyaretlerle ifade ettik.

Son 14 yılda 2,8 milyar liralık yatırım gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, musluklardan sağlıklı içme suyu akıtabilmek için bir bölümü asbest olan 4 bin kilometre uzunluğundaki eski boruyu sağlıklı ve basınca dayanıklı borularla yeniledi.