Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
akıtmak
  • -i, -e Akmasını sağlamak, akmasına yol açmak, dökmek
Tarama Sözlüğü
akıtmak

Celbetmek, akın akın çekmek.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
akıtmak
  1. İşemek.

  2. Hayvan sulamak.

"akıtmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Belediye başkanlığının milletin seçimi ile ortaya çıkan önemli bir görev olduğunun altını çizen Erbaş, "Bu görev sadece milletimizin yolunu yapmak, çöpünü toplamak, suyunu akıtmak değil, onun ötesinde gönül doktorluğu da yapmaktır.

Her gittiğim yerde de söylüyorum; onu öyle akıtmakla, böyle akıtmak arasında fark yok.

Akmurat mesajında, ülkeyi bölmek, parçalamak ve kardeş kanı akıtmak isteyenlere karşı milletin 15 Temmuz’da gerekli dersi verdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine vatandaşların meydanları doldurup ülkesine sahip çıktığını anımsatan Aktaş, "Kahraman milletimiz; ülkemizi bölmek, parçalamak ve ülkemizde kardeş kanı akıtmak isteyenlere karşı kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla gerekli dersi bir kez daha vermiştir" dedi.

Meydandaki Atatürk Anıtı'na çelenk sunulmasının ardından günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapan Teğmen Muhammet Donatbayan, "30 Ağustos zaferi, Türk milletinin ve onun kahraman ordusunun milli birlik ve beraberlik ruhu içerisinde, yurdumuzu işgal eden düşman karşısında ümitsizliğe kapılmak yerine 'Ya istiklal ya ölüm' diyerek, kanını son damlasına kadar akıtmak ve onurunu korumak adına gösterdiği eşsiz mücadelenin bir sonucudur.

Vedat Sağır, grup adına yaptığı açıklamada, ümmetin dağınıklığından faydalanan emperyalizmin, her ramazan ayında ümmetin kanını akıtmak için daha çok çaba harcadığını söyledi.

Darbe yapıldığında 15 yaşında olduğunu anlatan Çakırbeyli Muhtarı Mehmet Demir ise o günlerde idam sonrası köy halkının kan ağladığını ancak gözyaşlarını içine akıtmak zorunda kaldığını, kimsenin böyle bir olayla karşılaşmamasını dilediğini ifade etti.

Şu an itibariyle köyümüzde o suyu akıtmak içi başka kaynaklarımız var.

Ülkemizin sularını, musluklarımıza ve tarlalarımıza akıtmak için 276 barajımıza, 525 tane daha ilave ettik.

Kan bağışından bulunan Cabbar Şıktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aşura günü kan akıtmak yerine kan bağışında bulunduklarını anlatarak, "Bu yaptığımız bağışla insanların hayatını kurtararak Hazreti Hüseyin'in amacına da hizmet etmiş oluyoruz.

Bu tesislerde arıtılma işlemlerinde elde ettiğimiz kaba malzemeden arındırıp elde ettiğimiz çamurları bugün gördüğünüz yataklara akıtmak suretiyle kurutmaya tabi tutuyoruz.

Ali Erbaş, belediye başkanlığının sadece yol yapmak, çöp toplamak, suyu akıtmak olmadığını belirterek, “Belediye başkanlığı aynı zamanda gönül doktorluğu yapmaktır” dedi.

Bu görev sadece milletin yolunu yapmak, çöpünü toplamak, suyunu akıtmak değil aynı zamanda gönül doktorluğu yapmaktır.

Seçici kurul, İzmir Menemen’de çöp fabrikasının etrafında yaşayan, göçle gelmiş çalışan kadınların yaşamlarından yola çıkan 13 öykünün yer aldığı kitaba ilişkin değerlendirmesinde Uzunbay’ın ‘nehirleri tersten akıtmak için mücadele eden, kadın karakterleri öykülerinde başarılı bir biçimde kurduğunu’ ifade etti.

Başkan Azizoğlu, "Ülkemizi bölmek, parçalamak ve ülkemizde kardeş kanı akıtmak isteyenlere milletimiz 15 Temmuz´da gerekli dersi vermiştir.