Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, müzik Akordiyon
"Lütfü'ye akordeon çaldırıyorlar, lâmı cimi yok, çalacak." - A. İlhan
Vikipedi
Akordeon, akordiyon ya da akordion, bir körüğü harekete geçirmekle yaratılan hava akımının etkilediği serbest metal dillerinin titreşmesiyle ses çıkaran havalı çalgıdır.
Bir ya da iki kılavuz ile bir körükten oluşan akordiyonda, serbest metal dillerin titreşmesi, klavyenin tuşlarına basmakla sağlanır.
"akordeon" kelimesinin kullanım örnekleri.
European Jazz Club konserleri kapsamında, Müzik kariyeri boyunca caz ve emprovize müziğin farklı türlerinde birçok projeye öncülük eden bas ustası Kâmil Erdem ve grubuna, 7 Temmuz Salı gecesi akordeon ustalarının yanı sıra Santana ve Chick Cora’dan da ilham alan Fransız akordeoncu Rene Sopa eşlik edecek.
Daha önce birçok kez ülkemize gelen ve her seferinde büyük bir ilgiyle karşılanan İsviçreli topluluk, şarkılarında keman, akordeon, saksofon, gitar, banjo ve fagot gibi enstrümanları başarılı bir şekilde elektronik altyapıyla birleştiriyor.
Hepsi birbirinden farklı formda düzenlenen geleneksel Anadolu müzikleri için her parçada ney, ud, buzuki, gitar, akordeon, cura gibi farklı enstrümanlar kullanıldı.
Antalya Devlet Opera ve Balesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, 21 Kasım'daki konserde soprano Nurdan Küçükekmekçi ve Esra Serbest, mezzo soprano Pınar Tekol, piyanist Metin Kiper, akordeon sanatçısı Rövşen Feyzullayev, keman sanatçısı Mithat Uz, perküsyonda Cenk Şahinalp ve gitarda Yalçın Yakın sahne alacak.
Akordeon fenomeni denilen kavram doğrultusunda gruplar ritmik bir biçimde yakınlaşıp, uzaklaşırlar.
Bence şu anda sizde olan geçmişte bizim de yaşadığımız akordeon fenomeni.
Çarptığı TIR'ı yaklaşık 20 metre sürükleyen TIR'ın çekici bölümü akordeon gibi geri doğru yapışırken, Salih Demir hasar gören araçta sıkıştı.
Akordeon gibi ihtiyaç duyduğunda genişlemeyi de gerçekleştirebiliyor, şartlar müsait olmadığında daralmaya da adapte olabiliyor.