Güncel Türkçe Sözlük
aksetmek
-
-den Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak,
yankı vermek
"Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla / Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi" - Y. K. Beyatlı
-
-e, -den Bir ışık veya bir şekil düz ve parlak bir
yüzeye çarpıp orada aynen görünmek, yansımak
"Ve aynaya akseden alın kırışığında / Ölümü hatırlarız solgun mum ışığında" - H. F. Ozansoy
- Evirmek, tersine çevirmek
-
-e Ulaşmak, yayılmak, duyulmak
"Zaptiye ve hafiye vakalarına dair havadisler bize, âdeta, efsaneleşmiş olarak aksetmez miydi?" - Y. K. Karaosmanoğlu
"aksetmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bir partinin, devlet gücünü kullanan devlet içerisinde ki bazı çetelerin yaptıklarını Türk milletine aksetmek doğrusunu isterseniz bizim muhalefete hastır.