Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
alışkanlık
  • isim Bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, alışkı, itiyat, huy, meleke, ünsiyet, yordam
    "Yılların verdiği alışkanlıkla, kendimden emin konuşuyorum." - A. Ümit
  • Yakınlık, arkadaşlık, ünsiyet
  • felsefe, ruh bilimi İç ve dış etkilerle hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren şartlanmış davranış
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
alışkanlık

Bir ilacın tekrarlanarak kullanılması sonucunda oluşan psişik bağımlılık durumu.

Felsefe Terimleri Sözlüğü
alışkanlık

İç ve dış etkilerle eylem ve davranışların yinelenmesi, hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren, koşullanmış davranış ya da tepki biçimleri. Alışkanlıkların toplamı, insanın bir tür "ikinci doğası"nı oluşturur. Alışkanlık, bir yalınlaştırma olduğu, özel bir dikkat çabasını gereksiz kıldığı için düşünsel yükü azaltır; ancak düşünce ve davranışlarda bir katılaşma yarattığından bunların gelişimini engelleyici etkisi de vardır.

Eğitim Terimleri Sözlüğü
alışkanlık
  1. Bir edim ya da etki karşısında canlı bir varlığın kazanmış olduğu değişmez tutum.

  2. Bir şeyin sık sık yinelenmesi sonunda oluşan huy ve alışkı.

Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
alışkanlık

Düzenli ve sürekli olarak kendini gösteren, öğrenilerek edinilmiş yalın davranışlar.

"alışkanlık" kelimesinin kullanım örnekleri.

Francione'a göre, zorunda olmadığımız halde hayvanları zarar vermenin ve onları öldürmenin ahlaken yanlış olduğunu kabul ettiğimizde ve damak zevki, giyim kuşam anlayışı ya da alışkanlık gibi gerekçelerin de zorunluluk olarak sayılamayacağı da göz önünde bulundurulduğunda, veganlık bir tercih değil ahlaki bir yükümlülük teşkil etmektedir.

İlk tavsiye diyetin katı kuralları olan ve uygulaması zor bir beslenme şekli olarak algılanmak yerine düzenli ve yeterli miktarda besin tüketimini gerektiren bir alışkanlık ve yaşam biçimi olarak kabul edilmesi gerektiğini konusunda.

Gerekli önlemlerin alınmasını isteyen duyarlı vatandaşlar, anide araçların kavşaktan geçebileceğini hesaplayamayan bu ailelerin tehlikeli oyunu hayatlarına mal olabileceği, kırmızı ışıkta dilenmenin alışkanlık haline gelmeden yetkililerin gerekli önlemleri almaları çağrısında bulundu.

Askerleri de sivil yönetimin işine karışmayı, seçilmiş hükümetleri devirmeyi alışkanlık haline getirmiş oldukları için antidemokratiklik damgası yiyor.

Koruyucu uygulamalar arasında fissür örtücüler (daimi dişilere koruyucu dolgular), flour uygulamaları, yer tutucular ve bazı alışkanlık kırıcı aparey yapımları girmektedir ” diye konuştu.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi hedefleyen bir çok kötü alışkanlık ve tuzak olduğunu hatırlatan Akkaya, onları bu tehlikelerden uzak tutmak için sporun çok önemli bir argüman olduğunu vurguladı.

Atölyeme girer girmez biteviye objelerin yerlerini değiştirip, eşyayı düzenlemeye girişirim, bu bir alışkanlık benim için.

Özellikle genç erkeklerde ilk cinsel ilişkinin etkisi, başkaları tarafından fark edilmemek için hızlı mastürbasyon yapmayı alışkanlık edinmek, performansla ilgili endişeler, suçluluk hisleri, aşırı gerginlik ve deneyimsizlik erken boşalmayı tetikleyebiliyor.

Eğer karışık dişlenme döneminde, yani daimi ve süt dişlerinin ağızda beraber bulunduğu dönemde, bu alışkanlık terk edilirse, ortaya çıkan bozukluklar kendiliğinden düzelebilir.

Bu davranış bir alışkanlık haline geldiğinde ise doyma merkezi uyarılmadığından daha fazla yemek yenmiş olur.

Bunlar başan masonik ve ezoterik simgeleri kullanmayı alışkanlık haline getirmiş ancak biz bunu fark edemedik.

Her gün teneffüslerde okul koridorlarını kullanan öğrencilerimiz, koridorlardan geçerken gizil öğrenme sayesinde farkında olmadan, tamamen alışkanlık ve tekrar sayesinde belirli unsurları öğrenmektedirler.

Kaleciye sarı kart gösterilen bir ortam ve ikinci yarı onu alışkanlık halile getirmiş bir kaleci.

Yemekle birlikte su içilme alışkanlığı varsa bu alışkanlık devam ettirilmelidir.

Bilinçsiz bir alışkanlık olan bruksizm,çene eklemini içeren, Temporo Mandibular eklem sendromu gibi problemlere de yol açabilir.