Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
alışmak
  • -e Bir işi tekrarlayarak kolaylıkla yapabilmek
    "Muhtaç değiliz ama ben çalışmaya alıştım." - E. İ. Benice
  • Yadırgamaz duruma gelmek
    "Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz." - A. H. Çelebi
  • Uyar duruma gelmek, intibak etmek
    "Bu mesleğe alışmış gibi görünüyor." - N. Araz
  • Sürekli ister olmak, bağımlılık kazanmak
    "Tütüne alışmak. İlaca alıştı."
  • Bağlanmak, ısınmak
    "Birdenbire ona alıştığını hissediyor ve bu işe ayrıca şaşıyordu." - A. H. Tanpınar
  • Evcilleşmek, ehlîleşmek
  • nsz Tutuşmak, yanmaya başlamak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
alışmak
  1. Tutuşmak, yanmaya başlamak: Soba alışadursun, gel iki lâf edelim.

  2. Ağaç veya demir, yontuk yerlerinde birbirine uygun gelmek, intibak etmek: Şu iki tahtayı bir birine alıştır.

  3. Suyu emerek tavlı hale gelmek: Ekmeği sulayın da alışsın.

Vikipedi
Alışmak

AlışmakÖykünün Türkçe isminin alındığı kitap: (İng. The Hang of It), ABD'li yazar J. D. Salinger'ın bir öyküsüdür. Askerlik yaşamının erdemlerini konu alan Alışmak, Collier's dergisinin 12 Temmuz 1941'de çıkan sayısında yayınlandı.

"alışmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Dolayısıyla buraya alışmak için zaten gelen bir yabancının alışma dönemi olacaktır.