Güncel Türkçe Sözlük
-
-e Alıştırma işine konu olmak
"Bu odacı namzetleri ufaktan ufağa hizmete alıştırılırlar, adap erkân öğrenirlerdi." - H. F. Ozansoy
"alıştırılmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kastamonu Lobisinin asıl amacının Bölge Adliye ( İstinaf ) Mahkemesinin Kastamonu’da kurulmasını sağlamak olduğu belirten Erdoğan, İdare Mahkemesi yoluyla Karabük halkının ayağının Kastamonu’ya alıştırılmak istendiğini söyledi.
Alınan son karar ile Karabük ili idare mahkemesi bakımından Kastamonu’ya bağlanarak halkımızın ayağı Kastamonu’ya alıştırılmak istenmektedir.
Her ne kadar idare mahkemeleriyle istinaf mahkemeleri arasında bağlılık ilişkisi olmasa da halkımız yargı noktasında Kastamonu’ya zihnen alıştırılmak istenmekte, belli dönem sonra emrivaki yapılarak Bölge Adliye ( İstinaf ) Mahkemesinin de Kastamonu’da kurulması hedeflenmektedir.
OHAL ile yaşamaya toplumun alıştırılmak istendiğini öne süren Yılmaz, “Ama bilmeliyiz ki artık OHAL, anormal Olağanüstü Hal olmaktan çıkartılıyor, sanki normal hayatın bir parçasıymış gibi takdim edilmeye çalışılıyor.
Türkiye’nin bu büyük acıya alıştırılmak istendiği bir dönemden geçerek giriyoruz.
Hakkın hukukun, insafın, vicdanın hiçe sayıldığı bir dünyada yaşamaya alıştırılmak isteniyor insanlar.
Halep'e yapılan bu saldırılarla İslam dünyası katliamlara, gözyaşlarına, kana ve acıya alıştırılmak isteniyor.
Yapılan konuşmaların ardından Türk bayrakları ile süslenen arazi aracı ve unlar bölgeye alıştırılmak üzere yola çıktı.
Burada “iki cümle” Kürtçe konuşmakla halk bölünmeye alıştırılmak istenmiyor.
Bu paraların piyasaya sürülmesi ile insanlar yavaş yavaş bir şeylere alıştırılmak isteniyor.
Yapılan düzenlemeyle geleneksel yoğurt yapısı ve tadı bozulurken, tüketici de yeni bir damak tadına alıştırılmak istenmektedir.