Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz, -i Alma ihtimali veya imkânı bulunmak
"Mamafih arada bir ufak tefek işleri de kendi hesabıma alabiliyorum." - N. Hikmet
- Almaya gücü yetmek
- Alma becerisi bulunmak
"alabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Başrollerinde Buğra Gülsoy, Leyla Lydia Tuğutlu ve Beren Gökyıldız’ın oynadıkları dizinin son bölümünde Demir ve Asu, amansız bir hastalıkla mücadele eden Öykü'nün velayetini alabilmek için mahkemede karşı karşıya gelmişti.
Toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Özhaseki, "Bildiğiniz gibi Türk Silahlı Kuvvetleri ülkemizin Güneyinde bir güvenlik koridoru oluşturmak ve ülkeye sızma tehlikesi olan bir anarşik bölgeyi kontrol altına alabilmek adına düşündüğümüz harekatı gerçekleştirdi.
Halk eğitim bünyesinde usta öğreticilik sertifikası alabilmek için, bu sertifika ile birlikte Adiye dili ve Apaz dili de resmi anlamda halk eğitimi kapsamında çocuklarımıza öğretilecek.
Her halükarda yol alabilmek için başlarının üstündeki testilerde su taşıyan kadınların yanından, bütün o gürültünün içinde arsızca uyuyan köpeklerin yanından, seyyar satıcıların, tüccarların, dilencilerin ve zanaatkarların yanından ve hayattaki tek işlevleri, aylaklıklarını sürdürebilsinler diye verdiğimiz sadakalarla hayatta kalmalarını sağlayan bizlerin ruhunu parıldatmak olan dilencilerin bacakları üstünden geçerken yolumu açmak için onları itip kakmam gerekmişti.
Kar helvalı hayrının oldukça yaygınlaştığını ve hayırseverlerin yaz döneminde bu hayrın sevabını alabilmek için adeta sıraya girdiğini belirten Çelikoğlu, yaz boyunca sevabı hayır sahibinin ölmüşlerinin ruhuna bağışlanmak üzere kar hayrı yapıldığını belirtti.
Şifrenizi alabilmek için yapmanız gereken size en yakın olan PTT şubesine kimliğiniz ile beraber giderek şifre alma başvurusunda bulunmak ve biraz bellemek olacaktır.
Bu nedenle GSS borç sorgulama işlemi geliştirilmiş vatandaşların bu kurumlara toplamda ne kadar birci olduğunu, son ödeme tarihini ve de diğer alanlarda ki bilgileri alabilmek için GSS borç sorgulama işlemini kullanabilirler.
Yasanın ilk halinde 15 bin lira devlet katkısı alabilmek için 75 bin lira biriktirmek gerekiyordu.
Lisans alabilmek için bir takım kriterler var, o kriterlere uymaları lazım, borçsuzluk olsun, üçüncü şahıslara borçların ortadan kalkması gibi.
İnsan budan keyif alıyor ve bir müddet sonra da bağımlılık artınca sırf insanlardan tepki alabilmek için paylaşım yapılıyor.
Alınan bilgiye göre, 12 yaşındaki Devren Salbaş, Karadeniz Sahil Yolu'nda düğün konvoyunda gelin arabasından para alabilmek için konvoyun önüne atıldı.
Bazı gösterimlerden sonra tartışmalar düzenlenecek ve böylelikle katılımcıların fikirlerini duygularını alabilmek dinleyebilmek çok ilginç olacak.
Tansiyonu kontrol altına alabilmek için gebeliği sonlandırmak, bebeği erken doğurtmak da gerekebilir.
İllerde arkadaşlarımız seçimleri alabilmek, tek adam diktasına karşı durabilmek için her türlü çalışmayı yapacaklar.
Ayrıca toplantıda, yaban hayatı yönetiminde doğru kararlar alabilmek için, yaban hayvanları türlerine ait popülasyonların büyüklüğü ve yoğunluğunun, eşey oranlarının, doğum ve ölüm oranlarının, popülasyondaki yaş dağılımının ve taşıma kapasitesi gibi temel biyolojik ve ekolojik bilgilerin bilinmesi gerekliliği ele alındı.