Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Satın almaya gücü yetmemek // alamiye
"alamamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Milletvekilleri, ülkede bankacılık sisteminde yaşanan sorunlar, 'adaletsiz' vergi sistemi, ekonomik krize karşı gerekli tedbirleri alamamak ve uygun mali denetim ve şeffaflığı sağlayamamaktan sorumlu tuttukları Karbasian hakkında gensoru oylaması yapılması talebinde bulunmuştu.
Değişim ve dönüşüm zordur, Dönüşüm konusunda sabırlı olmak gerekiyor, haklarını alamamak, ikramiye alamamak konusundaki sorunlar aşılacak.
Böyle olmasına rağmen hizmet alamamak gerçekten üzücü" ifadelerini kullandılar.
Sonuç alamamak bizim eksik tarafımız, ama bu da hiçbir zaman sonuç alınamayacağı anlamına gelmiyor.
Gürkan, işçileri tehdit ettikleri öne sürülen 3 kişiyle ilgili gerekli işlemleri yapacaklarını dile getirerek, "Maaş alamamak başka olay, işe çıkmamak başka olay, birilerini tehdit ederek işe çıkartmamak başka olay.
Aynı zamanda beklentilerinizin fazla olduğu oyunculardan beklentilerimizi alamamak.
Genel olarak masum şikayetler olarak bilinen karın ağrısı, şişkinlik ve kilo alamamak sonrası varlığı tespit edilen çölyak rahatsızlığı ile ilgili merak edilenleri derledik.
Yaptığımız çalışmaların karşılığını almak istediğimizde basit hatalarla alamamak sorun oluyor.
Onun sayesinde Türkiye’de birçok insan ‘otizm’ diye bir şeyle tanıştı ve otizmli çocukların eğitim alamamak gibi bir derdi olduğuyla.
Kendisini esas üzenin bir fazla milletvekili çıkarmamak değil Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin hak ettiği oy desteğini alamamak olduğunu vurgulayan Aycan, bu duruma karşı genel başkanlarına karşı boyunlarının bükük durumda olduğunu dile getirdi.
Karın ağrısı, şişkinlik, saç dökülmesi, ciltte kızarıklık ve kilo alamamak gibi şikâyetlerle kendini belli eden çölyak hastalığı genellikle farklı rahatsızlıklarla karıştırılıyor.