Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
alazlamak
  • -i Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, aleve tutmak
  • Sızlatmak, yakmak, acı vermek
    "İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı." - R. H. Karay
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
alazlamak
  1. Bir şeyi ateşe tutup çekmek, alev yalamak, hafifçe yakmak: Çocuk elbiseyi ateşe düşürmüş alazlamış

  2. Ateş yakmak, çalı çırpı tutuşturmak.

  3. Alazlama hastalığına tutulmak.

  4. Alazlama hastalığını ateşle veya kızgın bir şeyle tedavi etmek.

  5. Dövmek, korkutmak, can yakmak: Ahmedi iyice alazladım.