Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
aldırabilmek
  • -i Aldırma ihtimali veya imkânı bulunmak
  • Aldırmaya gücü yetmek

"aldırabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bununla ilgili UNESCO Kültür Mirası’na Priene’yi aldırabilmek için çalışmalar yaptık.

Bu nedenle öğretmenleriniz, aileleriniz sizlere güzel eğitim aldırabilmek için sizleri güzelce eğitip ülkemize faydalı insanlar olabilmeniz için çok büyük gayret sarf ediyorlar.

Çiftçimize bir nebze olsun soluk aldırabilmek ve uğradıkları zararı en aza indirebilmek amacıyla başlattığımız uygulamadan yararlanmalarını umuyoruz.

İzmir temsilcisi, ligde kalan iç saha maçlarını Menemen İlçe Stadı’na aldırabilmek için de resmi girişim yapacak.

Şunu isterim, bir yemek önünüze geldiğinde ikinci lokmayı aldırabilmek.

Biz de çiftçimize bir nebze olsun soluk aldırabilmek ve uğradıkları zararı en aza indirebilmek amacıyla böyle bir uygulama başlattık.

Bu modeli Türkiye’deki diğer belediyelerin programlarına aldırabilmek çok önemli.

Bunun için, işçi aldırabilmek için sizlerle birlikte, hep birlikte bir mücadele verebilirsek bizler de mutlu oluruz, Zonguldak’ımız da mutlu olur.

Bu doğal güzelliği de gün yüzüne çıkarmak, bunu turizm destinasyonları içerisine aldırabilmek için çabamız var ama bunun için öncelikle ulaşım sorununu çözmemiz gerekiyordu.

Yaklaşık 5 ay önce İl Sağlık Müdürlüğümüz bünyesindeki personelimize proje eğitimi aldırabilmek ve sonrasında da kamu yararı yüksek olan projeler oluşturma amacıyla Trakya Kalkınma Ajansına proje yazma eğitimi desteği talebinde bulunduk.

İpekyolu Belediyesinde yapılan açıklamada, vatandaşa yeni yaşam alanları kazandırmak ve şehre soluk aldırabilmek amacıyla bu kez de Selimbey Mahallesi Samet Arvasi Sokak üzerinde bir parkın yapımının sürdürüldüğünü bildirdi.

Ovalıoğlu kiralamanın 5 yıllık olduğunu belirterek “Hedefimiz her mutfağa ulaşmak, doğal olan deniz ürünlerini herkesimi ucuz ve kaliteli şekilde aldırabilmek ve herkesin balık yiyebilmesini sağlayabilmek.