Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
alelade
  • sıfat Her zaman görülen, olağan
    "Bu namaz, alelade bir ibadet değildi." - R. E. Ünaydın
  • Bayağı
    "Bunu alelade bir muharrir değil, hayatı deşen realist bir romancı yazıyor." - N. Hikmet

"alelade" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu nedenle tedavi gerçekleşene kadar alelade bezler ya da pedler değil mutlaka idrarı toplamak üzere tasarlanan mesane pedleri kullanılmalıdır.

Pedikür; Yanlış uygulanan ve alelade yerlerde yapılan pedikür, tırnağın enfeksiyon kapmasına ve sonrasında batık yaşanmasına neden olur.

Bu seçimi, alelade bir seçim olarak, bir sıradan milletvekili seçimi olarak görmemek lazım.

Sanığın belediye başkanı olduğu da gözetildiğinde, halk nezdinde bu gayreti alelade bir kişiden daha etkili olmaktadır.

Doğruluk, kesinlik, nesnellik ve dengelilik gibi ilkeler öylesine, alelade oluşturulmuş kavramlar değildir.

Biz bu ülkenin sadece refahını paylaşmak için bir araya gelmiş alelade bir topluluk değiliz.

Mustafa Kemal'in de sözleriyle ifade ettiği gibi 'Çanakkale öyle alelade bir taarruz değil, herkesin muvaffak olmak veya ölmek arzusuyla harekete teşne olduğu bir taarruz' olarak tarihimize geçmiştir.